Etiket: chetaing wife

Amatör iki kadunla gurubumuz

No Comments

College

ben elektronik teknisyeni olarak çalısıyorum.işim gereğide gecemgündüzüm pek belli olmuyor.Yaşadığım olay bir ay önce oldu. Eşim kadınhastalıkları ile ilgili bazı problemleri olduğu için 6 aydır birlikte olamıyoruzve ben bizim apartmandaki doktorun karısını hayal ederek masturbasyonyapıyorum.Apartmanda karşılaştığımız zamanlar herkesle olduğu gibi onunladaselamlaşıyoruz.bir gün akşam saat 8 civarında işten döndüm eve çıkıyordum tamdoktorun dairesinin önünden geçerken kapı açıldı seksi görüntüsü ve seksi sesiile niyazi bey bakarmısınız oldu benim içimin yağı erimişti zaten o sese buyurunhandan hanım dedim.Eşinin nöbetci olduğunu ve televizyonun çalışmadığını bakıpbakamayacağımı sordu aman tanrım ne demek tam istediğim fırsat deyip girdimiçeri odaya girdiğimde bir başka afetin daha orada olduğunu gördüm tanıştırdıadı banu imiş oda eşinin çalıştığı sakarya escort hastahanede bir doktorun eşi imiş halklailişkiler uzmanıymış. handan yeni çay yaptım önce bir bardak çay içmemi söyledi ve mutfağa gitti ben televizyona baktım çok basit antenkablosu kısa devre olmuş o gelene kadar hemen hallettim ama gözümü banudanayıramıyorum mini etek ve badi giymiş vucudunun bütün güzelliğini sergiliyorbenim alet zaten eve girer girmez hareketlenmişti. banuda belliki farketti vehoşlandı sürekli şekil değiştirip duruyor neyse çay geldi içmeye başladık benkumandayı aldım tv kanallarını kontrol ediyordum birden kalakaldım çünkü pornofilim vardı ekranda meğer video açıkmış porno flim seyrediyorlarmış bendekapatmadım seyretmeye başladım banu ile handan yan yana oturuyorlardı bir baktımbirbirlrini okşuyorlar bende onları seyretmeye escort sakarya başladım handan kalktı yanımageldi önüme diz çöktü ve 21 cm lik kalın yarağımı pantolonumdan çıkardı görürgörmez irkildi banuya bak böyle yarak gördünmü ne seninkinde ne benimkinde böyleyarak var hemen gel dedi ve ağzına alıp yalamaya başladı banu hemen soyunupyanımıza geldi aman yarabbi o ne harika vucut öyle taş gibi dimdik her şeyi ayakta önüme geldi amını yalamaya dilimi amının içine sokmayabaşladım.bu arada handan yarağımı vantuz gibi emiyordu kocaman oldu yarağımbanunun amını öyle bir yaladım ki suları akmaya başladı hemen beni soydular vebanu yarağımı üstüne oturdu daracık amı sanki hiç sikilmemiş gibiydi yarağımönce zorlandı ama amının suları sayesinde girdi üzerimde kalkıp inmeyebaşladı.bu sefer handan amını ağzıma dayadı ve handanın amını sakarya escort bayan klitrosunuyalamaya başladım bu arada ben banunun içine boşaldım. Oda önüme çömelipyarağımı yalamaya başladı ve tekrar kaldırdı handana dedimki seni domaltaraksikmeyi hayal ettim hep şimdi gerçeğini yapmaya sıra geldi domal dedim ellerinikanepeye dayadı ve domaldı arkasına geçtim yavaşca amının kenarına sürtmeyebaşladım hadi sok duma sik beni parçala amımı diyor yalvarıyordu hiç beklemediğibir anda birdenbire bir soktum köküne kadar nasıl bağırdı kulaklarımızıçınlattıhılı hızlı gidip gelmeye başladım zevkten uçuyordu bu arada kaç defa boşaldı hatılamıyorum boşalacağım zaman yarağımı çıkarttımikisiin brden ağzınaboşaldım tekrar yalamaya başladılar banu benide aynı böyle sik erkeğim diyerekyarağımı yalamaya başladı handanda banunu amını yiyecekmiş gibi yalamaya başladıçok geçmeden benim özgürlük abidesi eski kıvamına geldi banu aynı pozisyonu aldıve domaldı oyalanmadan yarağımı banunun amına soktum köküne kadar taşaklarımgirecekti needeyse onuda bağırta bağırta siktim güzelce banunun amınaboşaldım.saate bir baktım 11 olmuş hemen duş aldım

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: , , ,

dul tanidigimiz

No Comments

Redhead

mrb ben kırıkkalede oturuyorum. hemen hikayeye girmek istiyorum.bunlar yasanmıs ve gercektir.bizim akrabamız bir kız vardı. adı nuriye . o evlenecekti ama evlenmeden once evlenceği erkekle yatmış kızlığını bozdurmuştu ona . sonra birbirlerini beğenmemişler ama bozuludugu için nuriye onunla evlenmek zorunda kalmış. evlenip evlenmez hemen bosanmıslar zaten. onların köyünden bir kaç yiyecek falan gelmiş bize. onun ailesi de zaten köydeymiş. güvenilir casino siteleri evde tek başınaymıs. ben onları almaya gittim. ondan cok hoslanıyodum. zaten onu arzuluyodum… onu hayal ederek mastırbasyon yapıyodum. işte hayallerim gerçekleşebilirdi. bana kapıyı actı. kapıda üstünde sadece bornozu vardı dus alıyomustu. sonra bana dedi gec içeriye otur sen dedi ben dusumu alıyım onları ayarlar casino siteleri veririm sana dedi. ben içeri geçtim. benimki kalktı hemen. sonra banyoya girdim. ellerim kirlendi yıkayacam perdeği kapat dedim oda kapattı perdeği. sonra perdeği azcık araladım off… cok süper fizik boyle gorulmedik daha 23 yasında… bir kez vurulmus amı daha taptaze. sonra beni farketti. hemen soyundum orda. ne yapıyosun falan casino demedim hemen dudaklarına yumuldum.sonra benim aleti azına verdim. cok güzel yalıyodu porno yıldızları gibi… sonra tutup kollarından yatak odasına goturdum. orda iyice heryerini yaladım… sonra sikimi amına yerleştirdim. geçirmeye basladım ah uh ohh. diyodu. bacaklar omuza pozisyonundan domalttım. nasıl sokuyorum anlatamam. zevkden delirdim. sonra tekrar bacaklar omza getirdimbu sefer got deliğine sokacam…bi iki kere zorladım yok girmedi. sonra evden kremi buldum iyice surdum sonra zorladım girdi.ilk kez ben sokmustum onun gotune sonra git gel git gel içine akıttım. sonra beni optu ve atesimi sondurdun dedi. evden tek basına olunca artık hep sikişiyoruz….

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: ,

Alicanı Becerdim

No Comments

Amateur

Benim adim mehmet simdi size ilk gay oluşumu anlatacam bir gün ben ve arkadaşim burak ve alican akşam geziyoduk gezerken bir karanlik yer gördük ve alican benle burağa siz buray giremezsiniz dedi ve eğer girerseniz burda götümü açıp beni sikeceksiniz dedi bende sinirlenip kabul ettim birden alican tirsti çünkü ben göt lafini duyunca birdrn çildirdim  ve oda bunu hissetmişti artik iddadan kaçiş yoktu  çünkü büyük yemin etmişt i ve sonra karanlik yere yürümeye baslamistik vd birden alican pes etti tamam dedi siz girersiniz sikiş dedi ve boştan boşa girmeyin dedi beni sikin dedi bende bizim eve gidelim dedim tamam dedi burakda kabul etmisti zaten burakda alicanin hep götüne bakiyodu onu becegmek istiyodu alican bunu hissediyodu ve tirsiyodu sonunda eve gittik ve hemen benim odama gittik annemgil damdaydi  firsat bu firsatdi ve hemen
odaya gittik alican soyunirken bende hemen krem getirdim içerden alican kreme izin vermedi bende tamam dedim ve ilk emin dedim brazzers eminin bir türlü siki kalkmiyordu ve bende ilk bas ben yapim dedim ve kabul etti ben hemen alicanı domalttim ve buraktan alicanin deliğini görebilmek için götünü acmasini istedim odA deligini açti hemen sikimi deligine soktum kaygan olmadigi icin zevk fazla almiyordum sonra kicina ve sikimi tükürükleyip kayganlastirdim bu arada götü acayip pis kokuyordu ama ben zevkten kokuyu aldirmiyordum burak ve alican farketmeden götüne boşalmistim hd porno Ama hala git gel yapiyordum burakda sirasini beklerKen 31 cekiyordu ve birden kapini zorlandigini hissettim annem geliyordu hemen giyindik annem mutfaga gecti ve bulasikları yikAmaya basladi bende annemi göndermek icin anne komsun cagiiyor diye yalan söyleyip onu göndermeye calistim annemde alicanin annesini geldigini söyledi ve alican gitmek zorunda kalmisti burakda  sonrA giderken buragin kulagina alicanin kulagina yarin devam edicez diye söyle dedim oda tamam dedi bende iceri girdim ve banyoya gidip 31 cektim ama sikim kokuyordu alicanin götü yüzünden ama yine cekmeye devam ettim ve bosaldim ama yarin alicani 2.defa becericem burakla birlikte hikayelerimin devami gelecek mutlaka okuyun

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: ,

Tatil Gelsin Artık 1

No Comments

Babes

Tatil Gelsin Artık 1Yeniden merhaba zevkdaşlarım… Bugün sizlerle yepyeni bir hikaye dizisinin ilk bölümünü paylaşarak içimizdeki tutkuyu biraz fantastik biraz duygusal biraz komik kimi zaman da sıkıcı ama özünde tıpkı bugünümüz ya da yarınımız gibi an be an duygularımızı yaşayarak satırlara dökmek istedim… Açıkçası amacım bu hikayeyi farklı bir ütopyada belki de dünya dışı bir senaryo ile satırlara dökmekti ancak zaten gündelik yaşamımızda yaşayamadıklarımızı da düşününce daha yere basan bir hikaye paylaşmayı uygun gördüm… Önceki hikayemle benzer karakterler üzerinden ancak bu defa bambaşka bir senaryo ile karşınızdayım…Okul yılsonu tatiline girmiş ve daha öncesinde Suzanla planladığımız tatil planlarını hayata Lara Travesti geçirme zamanımız gelmişti. Geçen süre içinde içimdeki dişi tamamen hayat bulmuş ve önceleri sadece fırsat buldukça Deniz olurken artık zaruri haller dışında neredeyse hiç Kerem olmaz olmuştum. Artık Denizi komşularım Keremin kız arkadaşı olarak biliyor ve ben de Deniz kimliğimle hiç aldırış etmeden rahatça dolaşabiliyordum… Suzan zaten her fırsatta bana geliyor ve beraberce çılgın fantazilerimizi hayata geçirebiliyorduk… Hatta beraberce gittiğimiz eşcinsel barlar söyle dursun o barlarda tanıştığımız biseks bayanlarla da oluyorduk…Suzanla kararlaştırdığımız gibi son derece sevilen bir tatil beldesinde kararlaştırdığımız gibi yola çıkmaya hazırlanmıştık… Öyle ki ben nasılsa arabaylada gideceğimiz Lara Travesti için yazlık çiçekli bir elbise ayaklarımda parmak arası terlik ve ellerimle ayak tırnaklarımda ojelerimle birlikte silikonlu sütyenim ve emek zahmet uzattığım saclarımla birlikte tam bir l****aya dönmüştüm… Hatta yanıma sadece bir tane erkek sortu ve tsört dışında hiçbir erkek kıyafeti almamıştım… Suzan otel de dahil tüm organizasyonu yapmıştı ancak yaklaşık onbeşgün boyunca rahat durmayacağımız aşikardı ve daha yolda başlamıştık eğlenceye…Suzan direksiyona beni geçirmiş ve daha şehir trafiğinden çıkmadan zaten oturunca iyice mini hale gelen pileli elbisemin eteğini sıyırır olmuştu hatta trafik ışıklarında beklerken yanımızda olan otobüsün içindekilerin bakışlarını hissediyordum ve Suzanda Travesti Lara aldırış etmeden bacaklarımı okşuyordu… hatta şehir trafiğinden çıkmadan beni erekte etmeyi başarmış ve oral seks sayesinde bir defa da boşaltmıştı bile…Kimi zaman müsait gördüğümüz açık alanlarda duruyor ve ara ara da ben onu vajinasını yalayarak tatmin ediyordum… Daha öncesinde hiç dışarda ilişki yaşamadığım halde bu beni hem çok heyecanlandırıyor hem de Suzanla yaşadığım her anı beni bambaşka duygulara ve zevklere taşıyordu… Suzan tatil beldesine yaklaştığımızda aslında bir otel ayarlamadığını ve bizim için çok daha çılgın unutulmayacak bir maceraya beraberce balıklama dalacağımızı söyleyerek anayoldan ayrılmamızı ve yaklaşık 15 km kadar orman yoluna gideceğimizi söyledi… Açıkçası ben rahatıma düşkün biriydim ama Suzanla her şey hep çok güzel oluyordu ve hem biraz heyecanlandım hem de kaşımıza çıkan etrafı ormanla çevrelenmiş kocaman bir bahçesi olan ve son derece lüks bir ev görünce çığlık çığlığa geçireceğimiz günleri hayal ederek sabırsızlanmaya başladım…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: ,

Ah kızım 1

No Comments

Anal

Ah kızım 1Herkese merhabaİstanbul’da yaşayan orta direkt bir aileyiz. Bir kızım var. Gerçi karım şimdi ikinciye hamile. Kızımla aram çok iyi. Baba otoritesini yıkmadan arkadaş olmaya çalıştığım kadar oldum. Taki liseye gelen kadar.Lisede ergenliğe girmesiyle beraber sürtüşmeler hem annesi hem benim ile başladı. Annesi derslerine takmış ve giydiği açık kıyafetlere karışır olmuştum. Okulununda verdiği etki ve arkadaşları yüzünden, rahat büyüyen bir kız oldu. Liseyede gelince büyüdüm havasına girip, yaşından büyük elbiseler giymeye makyajlar yapmaya başladı.Aslında güzel kız. Arkadaşlarına göre daha hızlı ergenleşti, göğüsler bacak, kalça inanın bazen benim bile dikkatimi çekiyordu. Art niyet yok ama etraftaki adamların kızıma bakışları artınca huylanmaya başladım. Evde otururken bende bazen kızımı izliyordum ki, gerçekten afet bir kadına dönüşmek üzereydi.Fikir değiştirdim kızıma çok karışmayacak arkadaş olacak böylece onu daha kontrol altında tutabilecektim. Şakalaşmalarımız artmaya başladı bazen öyle bir hal alıyordu ki dizi ile resmen sikime bastırdığı yada kendi göğüslerini elletiği zamanlarda artık iyice farklı şeyler düşünür olmaya başlamıştım. Lise ikiye gittiği sıralardaydı sanırım. Bir gün gece içeriden ses duyunca kalktım, ne olur ne olmaz diye odaları dolaştım. Kızımın odasına geldim kulağımı dayadım ses yoktu tam gidecekken bir ses duyar gibi oldum. İçeri girmeye cesaret edemedim. Kız nasıl olsa gece gec eüstünü değiştiriyor yada farklı şeyler olabilirdi. Kapı deliğinden baktım. Kızım yataktan bacakları açık, amına bir Erenköy travesti şey sokup çıkartıyor.Tabi yatakta kıvranıyordu. Donup kaldım, kızım masturbasyon yapıyordu hemde yarağa benzer birşey ile.Kızım bakire değidi, bu kadar azmasına yol açan neydi daha küçük değil miydi?Kiminle sikişti bir sürü soru aklıma geliyor bir yandan da bu güzel manzarayı izliyordum. Çok net görmesemde arada bir göğüsleri görünüyor gibi oluyor.Sonra tekrar amına sokup çıkartıyordu. Birden yattığı yerden ters döndü hafif domaldı.Bu şekilde sokup çıkartmaya başladı. Ama bu sefer sokup çıkartırken otururp kalkıyor gibiydi.Yarak gibi şey amındayken kendini yatağa bastırıyor onu tutuyor oturup kalkıyordu. Nefes alış verişini duyuyordum artık. İnanamıyordum ama sikim kalkmıştı. Bende şortun üstünden sıvazlamaya başladım. Kızım kendinden geçmiş, kendini tatmin ediyor ben babası kapı deliğinden sikimi okşuyordum. Beş dakika olmadı ben kiloduma boşaldım. Kızım bir kaç dakika daha devam etti ve sonra yatağa yığıldı. Kasılmasını görebiliyordum. Sonra sırt üstü yatağa yattı.Az daha kendini okşadı kalkıp giyinmeye başlarken ben yatağıma koştum.Baksır ıslanmıştı karım anlamasın diye hızla çıkartıp kirlilerin en altına koydum. Sabaha kadar uyuyamadım.Sabah ilk iş karıma, kızımın erkek arkadaşı var mı?Sana bir şey söyledi mi?Ergenliğe girdi takip edelim felan dedikçeç Karım saçmalama o daha çocuk merak etme diyordu.İşe gittim akşama kadar kızımı düşündüm. Her düşündüğümde hem kızıyor hem tahrik oluyordum.Bu olaydan sonra kızıma bakışım tamamen Erenköy travestileri değişti. Kendisi sikmek için her şeyi vereceğim bir kadına dönüştü diyebilirim.Utanıyordum ilk zamanlar sonraları alıştım kızıma karşı düşüncelerime. Sonuçta o bu kadar azgınsa kim bilir belki beni bile isterdi.Her fırsatta onu ellemeyi kollar olmuştum. Bir gün yanıma gelip, “baba, bir şey diyeceğim ama kızma” dedi.Bende tamam dedim. Okuldan çağırdıklarını ders başarısı düşenlerin velileri ile konuşup acil önlem almaları gerektiğinden beni yada kaırmı çağırıyorlarmış. ben duyunca yapmacıkda olsa kızmaya başladım. Beklenmedik bir tepki ile iyice yanıma sokuldu “ya babacık lütfen” diyip hafiften bana dokunuyordu. Okuldan yeni geldiği için altındaki mini eteği bana yaklaştıkça açılıyordu. Kızım değil sanki bana kur yapan bir kadındı. Ben “olmaz öyle birşey nasıl düşer,arkadaşlarından dolayı ” felan dedikçe o bana kur yapıyordu. En sonunda kucağıma oturdu bacaklarını açarak, yüzünü ekşitti.” yazık değil mi kızına, üzme lütfen hem ne olacak söz toparlarım ama lütfen annem duymasın sen hallet” dedi. Benim sikim hafiften kalkıyordu. Çok utanıyordum kızım anlayacak diye ama yapacak bir şey yoktu. Bende “ama annen bilmezse olmaz ki biliyorsun senin derslerine çok önem veriyor” dedikçe üstümde mızmızlanan çocuklar gibi zıplıyor “lütfennn” diye yalvarıyordu. Her oturuş kalkış benim için cennetti. Sonra ellerim tutup bacaklarının üstüne koydu.”baba lütfen, ne istersen yaparım söz” diyordu. Bende kendimi kaybedip “tamam, merak Travesti erenköy etme halledeceğim ben” deyip elimi birden kalçalarına götürdüm. Bir kaç kez sıktım. Sonra suratıma atılan tokat ile kendime geldim. “ne yapıyorsun sen sapık, kızınım ben senin ne sandın iki yanaşınca,ölmek istiyorum ” felan diyip ağlıyordu. Elim ayağıma dolaştı bu sefer ben yalvarmaya başladım. Zar zor ikna edip odasına yolladım. Şok oldum kendimden çok utandım.Sonuçta kızımdı.Neyse o zamanları öyle atlattık ama ben baya kızımın suratına bakamadım.Kızımın o anları aklımdan çıkmıyordu artık rüyama giriyordu. Kızımı her yerde tam sikecekken uyanıyordum. Ama ciddi bir ön sevişmemiz vardı rüya da olsa.Apartmanımızda 4 aile yaşıyorduk.Hepsi kalbur üstü insanlardı, banka müdüründen dair amirlerine bir sürü önemli insan vardı. Budan dolayı rezil olmak beni ayrıca korkutuyordu.Öğlen cüzdanımı unuttuğum için eve geldim. İçeri girip çıkacaktım ama evde birilerinin olduğu ayakkabılardan belliydi. Kızım ve arkadaşları diye düşündüm. Rahatsız etmenden girip çıkmak için kapıyı kendim açtım. Kızımın odasından sesler geliyordu.Yine azgınlığım dayandıramadı beni ne görsem kar diyip yavaşça odasına gittim ki ne göreyim.Bizim üst komşu o müdür,altı çıplak tabiki kızımında eteği yok sikişiyorlar.Adama kızımı duvara yaslamış, yavaş yavaş gidip geliyordu. Belli bir yaşı olduğu için sanırım çok hızlanmıyordu neme lazım ölür mölüm. Arada birde kızımın gömleğinin içinde göğsülerini lliyor mıncıklıyordu. Adam ritmik hareketlerle duvara dayalı kızımı sikiyor inliyordu.Çok ses etmiyorlardı haliylen. İzlemeye ve kendimi tatmin etmeye başladım.Beş dakika oldu adam dura dura sikiyordu kızımı. Hiç posizyon değiştirmediler. Sonra komşumun haykırmasından boşaldığını anladım. Hemen çaktırmadan evi terkettim. Bizim kız sanırım orospu olmuştu.Tüm gün ne yapacağımı düşündüm.

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: ,

Bir Çalışanın Sikiş Dünyası- 4

No Comments

Ass

Bir Çalışanın Sikiş Dünyası- 4Nasıl bir cendereye düştüğümü bilmiyordum, kendimden utanıyor hatta sıkılıyordum. Ertesi gün pazardı ve bütün günümü bunu düşünmekle geçirmek istemedim. Kesin kararımı vermiştim. İstifa edecektim bu kadar rezil bir ilişkinin içinde olmak, bana göre değildi. İstifa mektubumu hazırlamış. Biraz dolaşıp alışveriş yapmaya çıkmaya kadar vermiştim.AVM’de nişanlısı ile iş arkadaşım Tuba’yı görünce kalbimin ortasında bir sıkıntı hissettim. Nasıl olurda bu kız bu adamla nişanlı olabilirdi, tipsiz, şişko, işe yaramaz bir tip bir de yanındaki sülüne bakıyor insan kahroluyordu. Kısa bir sohbetin ardından tipsiz şişkonun koluna girip gözden kayboldu. “Sana ne oluyor lan” dedim kendi kendime. Bir süre daha görüntüsü gözlerimin önünden gitmedi Tuba’nın buğday teni, ortalama büyüklükte olduğunu düşündüğüm memeleri, siyah saçlarının omuzlarına sallanışı. Tamam klasik bir kadındı ama oturmasını kalkmasını bilen bir kızdı da “banane” dedim tekrar alan veren memnun. Çok merak ediyorsa yesin şişkonun sikini.Alışverişimi yapıp birkaç bira çakıp uyudum. Uyumadım. Kabus gördüm. Freud rüyalar bilinçaltının bir dışa vurumudur diyordu ben rüya değil adeta bir kabus görmüştüm.Bir Sandalyeye bağlı bir şekilde oturuyordum. Ağzım bağlı ama gözlerim açıktı. Altımda sadece baksırım ile oturuyordum karşıda eski püslü 18 yüzyıl mobilyalarını hatırlatan bir yatak vardı. Gözümü sıkıca kapatıp açtığımda beyaz tül bir elbise ile Tuba duruyordu yatakta. Bacakları, memeleri belli olan bir elbise. Beyaz teni bir içim süttü. Omuz başında bir el belirdi. Siyah bir el, bir anda o şişko, tipsiz, götü göbeği yağ bağlamış nişanlısı da oradaydı. Gözümün içine baka baka sırıtarak kafasını çevirdi Tuba’nın göbeğinin altından bulduğu minik sikini Tuba’nın ağzına vermiş yalatıyordu. Tuba istemese de o minik siki emdikçe sik büyüyordu. Tuba’nın gözyaşlarının karıştığı sakso siki büyüttükçe büyütüyordu. Dizlerinin üzerine domaltıp arkasına Cebeci travesti geçti Tuba’nın yüzü bana dönük bir biçimde hayli irileşmiş siki domalan Tuba’nın içine ittirmiş ve bana yine pis pis sırıtmıştı. Tuba’nın çığlıkları kulağımı tırmalıyor, şişko acımasızca bağırtıyordu. En son elini bana doğru uzatmıştı Tuba. “Kurtar beni” o esnada uyandım.Gördüğüm rüyanın etkisi ile iş yerine gittim. Tam şirkete girecekken istifa mektubunu yırtıp çöpe attım. Tuba’yı kurtaracaktım. Çözmem gereken bir şey daha vardı. Gülşah! Odasına girdim, yoktu. Eh cenaze işleri diyerek götün götün geri çıktım odadan.Elif ise bana bakıp sinirli halimden bir şeyler çıkarmaya çalışıyordu. Whatsap mesajı geldi-Ne oldu-Ne ne oldu-Sinirli gibisin.-Gibi değilim sinirliyim, lan nasıl insanlarsınız sen ve Gülşah-Ne varmış-Daha ne olacak kimin siki kimin amında belli değil, kimin ne olduğunu bile bilmiyorum. -Hahahaha sikerken öyle demiyorsun ama-İşte sorun da bu. Kimsiniz siz.-Ay canım hayatı mı sorguluyorsun, erkek değil misin siktiğin ama bak sen. Ötesini siktir et.-İnsanım ben-Koca yaraklı bir insan =)Tuba ise bütün mütevazılığı ile ne güzeldi. Birkaç gün geçmişti. İş çıkışı Gülşah’a uğrayıp sorunu çözecektim. Bu ilişkiyi istemiyorum diyecek, tüm yaşanılanları unutalım diyecektim.-Müsait misin?-Evet, sana geleceğim Gülşah konuşmamız lazım-Canım gel gelmesine de malum taziye ziyaretleri bitmedi, bir yerde buluşalım. -Olur.Tam bir kaltaktı bu Gülşah, matem tutuyor gibi simsiyah giyinmişti. Kahvelerimizi yudumlayıp konuşmaya başladık.-Gülşah ben bu ilişkiyi istemiyorum, emrivaki gibi. Seni sevgilim olarak bile görmüyorum, kıskanmıyorum.-Durumu biliyorsun ortada bir ilişkimiz yok zaten. Serhat için bir süre daha katlanırız, sonra herkes kendi yoluna. -Sahi mi?-Evet-Ohhh be-Fakat benimle sevişmeye devam edeceksin, bu da şartım.-Yani-Bak canım kocası ölmüş dul bir kadınım artık bu saaten sonra kimseyi de çekemem. Eh bir Cebeci travesti takım isteklerimi de seninle tatmin edeyim diyorum-Serhat peki-O kolay iş onu bana bırak.-Pekala yani ne diyebilirim-Bir süre sevgili rolü devam etmeli tabi.-Ya Elif.-Ha onu merak etme onunla kısa bir süre birlikte olacaksın, belki üç beş kere daha-Neden-Ne demek neden çok mu beğendin Elif’i-Hayır da anlamadım. -Onu da sonra anlatacağım, ama hadi sana gidelim.Özledim.Biraz olsun rahatlamıştım. İş yerinde kulaktan kulağa yayılan ilişki bir süre sonra bitecekti. Eh gittiği yere kadar. Yalan yok bende özlemiştim sevişmeyi.Eve girdiğimizde beni tutup duvara dayamıştı, “çok özledim lan bir haftadır amım şişti” diyerek öpmeye başladı. Bende onu öpüyordum. Şehvetin bütün hücrelerimizde gezindiği anlardı. Elleri sikimi çoktan avuçlamış pantolonumun üzerinden sıkıp duruyordu. Bende boynunu öpüyor, üzerini çıkartıp memelerini dişlerimin arasına alıp öpüyor morartmak istercesine ısırıyordum. Sütyeni düştü halının üzerine, çıplak bedenini boynunu, memelerini hunharca sarıl sarmalıyordum. Üzerimi çıkarıp attım tişörtüm sütyen ve badisinin üzerine düştü. Meme uçlarımı karnımı yalaya yalaya aşağılara inip. Kemerimi çözüp sikimi yuvasından çıkardı. Gözlerimin içine baka baka sakso çekmeye başladı…”Offf amına koduğum…” siktiğim ağız ıslaklığı ve nemiyle beni canlandırıyordu. Bazen kafası bazen gövdesinin tamamı. Taşaklarım da dolaşan dilinin ucu. Çırılçıplak yatağa geçtik, altmış dokuz pozisyonunda sevişmeye başladık. Şak şak şak diye otuzbir çektirip “oooooohhhhh” diyerek ağzına alıyor, yüzüne sürtüyor. İri sikimi bir sopa gibi yanaklarına vuruyordu. “Çok güzel lan sikin şerefsiz” umurumda değildi yaladığım amın tadını alıyordum, dudakları hafif dışına doğru, etli ama bir o kadar da sulu bir amdı. Şişkin dudaklarını aralayınca küçük dar delik kendini ele veriyordu. Kıpkırmızı içine bulaşan saydam sıvıları yalıyor emiyor öpüyordum. Cebeci travesti “ohhh lan yala” “sen de taşaklarımı…” der demez taşaklarını ağzımın içine alıp deli gibi somurmaya başladı bu acıtsa da aldığım zevkle bastırılan bir acıydı. Üzerime gelip dudaklarımı öpe öpe içini bana açtı sikimi yavaş yavaş tadını çıkara çıkara o etli amcığın dudaklarından geçirip minik deliğinin içine soktu. Elini arkaya atıp taşaklarımı okşarken diğer eliyle saçını tutuyordu. İnip kalkmıyor, ileri geri yapıyordu. Sikim dik bir biçimde amının her yerine değiyor çarpıyordu, sıcaklığını nabız gibi atan sikimin damarlarında hissediyordum. Oradan yayılan sıcaklık tüm bedenime doğru hareket ediyordu. Bende memelerini avuçlarıma almış deli gibi sıktırıyordum, memelerinin güzelliğini ilk o zaman fark ettim. Bomba gibi memeler! O ileri gidip geldikçe sallanıyor, elimde bir taş gibi duruyorlardı. Onu yatağa uzatıp arkasına geçtim kaşık pozisyonu aldım. Sertleşen sikimi sertçe soktum amına, “oohhh sevgilim” inlemesinin ardından sesinin ıslık gibi yayılması ile pompalamaya başladım. Kendimi hafifçe geriye ayıp siktiğim amı, giriş çıkışımı e elimi koyduğum göt yanağını görüyordum. Götünün kenarındaki minik kahverengi ben dikkatimi çekmişti. Götüne tokatlar atarak girip çıkıyordum, ben vurdukça boynunu ileri geri oynatıyor, kafasını geriye çevirip öpüşmek istiyordu. Omuzlarından tutuyor sertçe köklüyordum “ayyy, oohhhh ımmmhhhh” sesleri eşliğinde sikişmenin keyfine varıyor. Her köklediğimde iri sikimle inleyen kadının tadını çıkarıyordum. Misyoner pozisyonuna getirip köklemeye devam ettim, bunu seviyordu sertçe üzerinde bir vahşi hayvan duruşu ile bütün gücümle vurmamdan çok hoşlanıyordu, etli amcığının ıslaklığı sıcaklığı ile çok geçmeden titreyerek boşaldı. O çırpınıp bacaklarını sağa sola oynatırken ben de boşaldım. Öylece yattık bir süre…-Beni eve bırakır mısın- Tabi.Yol boyunca şehvetli sevişmenin şaşkınlığı ile konuşmadık. Elinde telefonla sürekli yazışıyordu. Onu eve bırakıp arabamla döndüm birkaç sokak geçmiştim ki iş yerinden Deniz’i gördüm. “Ne işi vardı bu adamın burada” Arabayı park edip şaşkınca takip etmeye başladım.Gülşah’ın oturduğu dairenin ziline basıp içeri girdi. Öylece kaldım. Ne oluyordu…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: ,

Ben, Karım ve Diğerleri – 7

No Comments

Blowjob

Ben, Karım ve Diğerleri – 7Füsun ve Semih’le süper geçen haftasonunun ardından yoğun bir iş temposuna girmiştim. Bu esnada büroda yönetici pozisyonunda bir eleman ihtiyacı oluşmuş ve tabiki hemen aklıma Asuman gelmişti. Teklifi yapmamla, Asuman’ın Mersin’e gelip işe başlaması bir haftayı bulmamıştı. Evini ayarlamıştık. Bu süre içinde bizde kaldı ve iki gece doya doya sikiştik. Çevremizle ilişkilerimizi genellikle karım organize ettiği için, Füsun’larla geçirdiğimiz haftasonundan sonra, adeta gösterip vermeyen kadınlar gibi, ortamı hiç seks aşamasına getirmiyordu. Eminim Füsun ve Semih her dakika karımın ağzının içine bakarak bekliyor ve karımın bir işaretini bekliyorlardı. Benim yine yurtdışına çıkmam gerekiyordu. 15 günlük bir süre olunca, karım, “Ben de geleyim, hem Serpil’i de özledim, ona da uğrarız!” deyince, “Tamam!” dedim. Almanya’dan ben ayrılıp İtalya’ya geçtim, karım da Belçika’da Serpil’in yanına gitti. İtalya’da yoğun geçen 10 günden sonra, ben de Belçika’ya geçeceğimi haber verip, yola çıktım. Beni istasyondan almaya geldiklerinde, ikisi de birer afet olmuştu. Serpil herzamanki gibi, “Enişteee!” deyip boynuma sarılmış, “Canım eniştem seni çok özledim, sana neler neler vereceğim!” deyip dudaklarımdan öpmüştü. Doğrusu ben de bu kızı çok özlemiştim. Karımla da kısa bir öpüşmeden sonra, arabayla Serpil’in evine geçtik. Harika bir masa hazırlamışlardı. Hemen duşumu aldım, yemeğe geçtik. Yemekten sonra kızlar beni aralarına alarak yavaş yavaş soymaya başladılar. Karım dudaklarımı ve göğsümü yalarken, Serpil şortumu indirip yarağımı ağzına aldı. Sikimi kazık gibi yaptıktan sonra, sırtüstü uzanan karımın bacaklarını araladı, benim sikimi karımın am dudaklarına sürtüp duruyordu. Karımı daha fazla bekletmeden dibine kadar sokup hızla sikmeye başladım. Bu esnada Serpil başını arkadan ikimizin arasına sokmuş, karımın amına girip çıkan yarağımı ve karımın amını somurup duruyordu. Karım daha fazla dayanamadı ve boşaldı. Serpil’in altındaki külot iyice götünün arasına girmiş ve o avuç dolusu amı dışarı atmıştı. Beni sırtüstü uzatarak, sikimden başlayıp göğüslerimi boynumu yalayarak kendini yukarıya çekerek, tam ağzımın hizasında oturup, o nefis amı ağzıma verdi. Külodunu biraz kaydırıp amını emmeye başladığımda, Serpil üzerimde resmen kuduruyordu. “Al eniştem bu am sana kurban olsun! Biliyormusun harika bir sikicisin, sik karılarını! Amını siktirmek isteyen her kadın senin yarağına kurban olsun!” diyordu. Sonra üzerimden kalkarak domaldı. Ben de arkadan o avuç dolusu amına sikimin kafasını değdiriyor, biraz sokup çıkarıyordum. “Hadi enişte, öksüz koyma amımı, bas!” deyince, Serpil’in amına dibine kadar sertçe girdim. Altımda resmen kıvranan bu kadını hoyratça sikiyordum. Karım da Serpil’in altına uzandı, o iri memeleri yalayıp yutuyordu. Serpil kudurmuş bir halde boşalıyordu. “Hadi enişte biraz da götümden sik! Benim götüm, Berna’nın anlattığına göre Füsun’un götü gibi folloş değil, sana kutu gibi göt siktireceğim!” deyince, ben de, “Am üstünde göt sikmek istiyorum!” dedim. Serpil hemen karımı sırt üstü yatırıp üzerine çıktı ve amını karımın amına sürterek öne eğildi, kara üzümünü yarağıma sundu. Sikim karımın amının üstünden kayıyor ve Serpil’in göt deliğine değiyordu. Daha fazla bekletmeden sikimin kafasını sokup Serpil’ın götüne geçirdim. Bu manzara beni kudurtmuştu, Serpil’in götüne dibine kadar sokup çıkarıyordum. Gerçekten de kutu gibi götü vardı. Karım da altta hayranı olduğu o memeleri yiyordu. Bir ara Serpil’i karımın üstünden kaldırıp kucağıma aldım ve daha da sert siktim götünü. Sonra da mengene gibi bana sarılan Serpil’in götüne fışkırtmaya başladım. “Sik eniştem, fışkırt içime!” deyip, o da birkez daha boşalmıştı. Sikimi götünden çıkarınca, Serpil osurarak bütün dölleri dışarı püskürttü. “Enişte özür dilerim, kendimi tutamadım, ama beni bu kez çok sert ve harika siktin, teşekkür ederim!” dedi. Yorgun bir şekilde yatağa uzanmış sohbet ediyorduk. Karıma, “Günlerin nasıl geçti?” diye sorduğumda, “Valla genellikle alışveriş yaptık, çok güzel çamaşırlar ve sex aletleri aldım. Füsun’un birkaç siparişi vardı, onları aldım. Bir ara gösteririm!” deyip yattı. Serpil aramıza girip, “Enişte seni tanıdığım için çok mutluyum, nolursun bana sarıl, senin kollarında uyumak istiyorum!” deyince, ben de Serpil’e sarıldım, adeta karımmış gibi şefkat gösterek kollarımda uyuttum. Yurtdışından dönmüştük. Ertesi gün Semih ve Füsun bize çıkmışlardı. Füsun yerinde duramıyordu, karımın Eryaman travesti aldıkları çok hoşuna gitmiş, adeta çocuk gibi seviniyordu. Karım adet gördüğü için, Füsun (Grupseks yapalım) diyemiyor, ama eminim amcığı yanıp kavruluyordu. Karımla Füsun konuşmuşlar, grupseksi önümüzdeki haftaya bırakmışlardı. Şirkete geldiğimde personelle kısa bir toplantı yaptım ve durum değerlendirmesi için Asuman’la odaya kapandık. Asuman ben yokken iki yurtdışı iş bağlantısı yapmış ve buroya tamamen hakim olarak işleri tam rayına oturtmuştu. “Ee patron, artık benim de mükafatımı verirsin!” deyip, mis gibi kokan memelerini burnumun dibine kadar soktu. Asumanla şirket işlerimiz bitmişti, ama özel işlerimiz için kudurup duruyordu. Asuman, “Eve tamamen yerleştim, bugün bana gelin!” dediğinde, karımın adetli olduğunu, bugün olamayacağını söyledim. Asuman, “Ben gene de Berna’yı arayacağım! dedi. Telefona sarıldı karımı aradı ve “Kız 15 gündür perişanım, adet olacak zamanı mı buldun?” deyip takıldı. Karım da, “Al kız bu gece senin olsun, tadını çıkar!” deyince, adeta sevinçten uçarak boynuma sarıldı, “Bu gece benimsin!” dedi. Asuman gün boyunca masasının altından sırıksıklam olan külotsuz amcığını bana gösterip, fırsat buldukça amını avuçlayarak, parmaklayarak hasretini dindirmeye çalıştı. Bu görüntüler beni de azdırmıştı ki, o esnada aklıma birşey geldi, bu gece Semih’i de götürecektim ve Asuman’ı beraber sikecektik. Semih’e telefon açıp, “Bu gece için bütün planlarını iptal et, senle bir yere gideceğiz!” dediğimde, telefonda ağzının suyunun aktığını hissetim. Asuman’ana da, “Sana bu gece bir sürprizim olacak!” deyince, o da heyecan ve merakla akşamı beklemeye başladı. Karımı arayarak durumu anlattım. Ardından Füsun’u ben aradım, “Bu gece kocanla çapkınlık yapacağız!” dedim. Füsun’dan şakayla karışık bir sürü küfür yedim, ama kesinlikle Semih’le arıza çıkarmıyacağına dair söz verdi bana. Akşam Asuman erken çıktı. Ben de Semih’i beklerken, çoktan beri aramadığım Figen’i aradım. Telefonda adeta sesi gülüyordu, çok sevinmişti aradığıma. Hoşbeş faslından sonra bana, “Sizi çok özledim! Yazlığa geçtiğinizde, gelip 15 gün kalmak istiyorum!” dedi. Füsun ve Semih’i de merak ediyormuş. Sonra da, “Belçika’da Serpil’i nasıl sikip osurtmuşsun öyle!” deyince, karımdan bir kez daha korktum. Karım, bütün olup biteni günlük bülten gibi diğer kadınlara aktarıyordu. Ama en güzeli, kadınların hiçbiri birbirini kıskanıp arıza çıkarmıyordu. Ee aramışken, bir de benim fındık kurdu Asiye’nin de bir hatırını sorayım diye aklımdan geçirirken, bu kızdan korktuğumu hissettim. Çünkü beni en fazla bu edepsiz yormuştu. Asiye telefonda sesimi duyunca, sevinçten, “Eniştemmm!” diye haykırdı. Asiye, kocasının bir bayi toplantısı için yakın bir şehre geleceğini ve kendisinin de bizde kalmayı planladığını, bütün bunları karımla konuştuğunu bir çırpıda anlatıp, “Enişte yarağının hasretiyle yanıp tutuşuyorum, benim öküze bazı şeyleri öğrettim, ama senin tadını vermiyor!” dedi.Asiye ile telefon görüşmesini bitirdiğimde, Semih te büroya gelmişti. Hemen çıkıp, oyalanmadan Asuman’ın evine gittik. Asuman kapıyı açıp Semih’i görünce biraz şaşırmış, ama ben olunca rahatlamıştı. Üzerinde kısa bir etek ve memelerini gösteren bir bluz vardı. Asuman’a rahat olmasını ve tadını çıkarmasını söyler söylemez, Semih’in boynuna sarılıp ayakta sevişerek divanın üzerine yıkıldılar. Hiç konuşmadan çılgınca sevişiyorlardı. Semih başını Asuman’ın amına gömmüş, adeta yiyordu. Asuman bir ara Semih’in pantolununu indirdiğinde, gördüğü manzara karşısında yutkunmuştu. O kütük gibi kalın yarağı anca ağzına yerleştirerek, yalayıp duruyordu. Ben de soyunarak yanlarına gittim ve yarağımı Asuman’ın ağzına verdim. Asuman sırayla ikimizin yaraklarını emiyordu. Kanepede rahat olmuyordu, yatakodasına geçtik. Semih te soyundu. Sonra beraber Asuman’ı soyduk. Asuman’ın altındaki G-String ıslanmıştı. Semih’in yarağını yalarken, benim önümde domalmıştı. Ben de götüne gelen ipi yana kaydırıp, başımı gömdüm, Asuman’ın am ve göt deliklerini somuruyordum. Daha fazla beklemeden sikimi amının deliğine koyup, belinden tutarak dibine kadar bastım. Ağzında Semih’in kütük gibi yarağı varken, sikip duruyordum. Bu pozisyonda bir müddet siktikten sonra sikimi amından çıkardım, göt deliğine fırça badana çekiyordum. Asuman’ın boşaldığını hissedince, finali Semih’le yapmak için kenara çekildim, Asuman’ı Semih’e bıraktım. Semih ilacını aldığı için rahatlıkla Eryaman travestileri sevişiyordu. Asuman’ı sırtüstü uzatmış, bacaklarını aralayıp, sikinin mantar gibi olmuş başını Asuman’ın amına sokmaya çalışıyordu. Asuman kuduruyor, ama bir türlü alamıyordu. Semih sikinin başını tükürükle ıslatıp, biraz zorlayarak sonunda Asuman’ın amına girdi. Asuman’dan çıkan, “Ohhhh!” sesiyle iyice azarak, dibine kadar basıp Asuman’ı uçuruyordu. Bir müddet böyle sikip, Asuman’ı birkez daha boşalttı. Sonra domaltarak arkasına geçti. Asuman’ın arkadan hem amını hemde götünü yalıyordu. Derken Asuman’ın başını yatağa gömüp, arkadan amcığına basınca, Asuman’dan bir böğürtü geldi. Fakat alışan amcık tekrar bu kütüğü içine aldı. İkisi de kendinden geçmiş, çılgınca sikişiyorlardı. Asuman kaç kere boşalmıştı, bunu kendi de bilmiyordu, ama birtürlü doymak ta bilmiyordu. Semih Asuman’ın arkasından çekilip sırtüstü uzandı. Asuman da üzerinde kayarak amını hizaladı ve Semihi’n üzerine oturarak, mantar başlı yarağı tekrar amına aldı. Biraz öne eğilince kara üzümü ortaya çıkmıştı. Parmağımla göt deliğini okşamaya başlayınca da titremeye başlamış, ama boşalmadan benim girmemi bekliyordu. Semih’in yarağını zar zor alabilen Asuman’ın götüne nasıl girecektim, bilemiyordum. Göt deliğini iyice parmaklayıp, biraz açılınca, sikimin başını dayadım ve birden yüklendim. Asuman’ın böğürmesiyle hiç fırsat vermeden dibine kadar soktum. Asuman’ın gözlerinden yaş akmıştı. Ama acı yerini zevke bırakınca, “Ohhhh erkeklerim, sikin amımı götümü, dağıtın, bu am göt size kurban olsun!” deyip yavaş yavaş hareketlenmeye başlamıştı. Asuman’ın amındaki Semih’in sikinin damarlarını hissediyordum. İkimiz aynı anda hareket ettiğimizde, Asuman’ın bir yerleri yırtılacak gibi oluyordu. Onun için ben götünü sikerken Semih bekliyor, o amını sikerken ben bekliyordum. Ter içinde kalmıştık. Asuman aramızda tost olmuş, resmen hırlıyordu, ne dediği anlaşılmıyor, zevkin doruklarında uçup duruyordu. Bulunduğumuz pozisyon hepimizi yormuştu. Ben boşalmak üzereydim. Asuman zaten durmadan boşalıyordu. Ben fazla dayanamadım ve Asuman’ın götünün derinliklerine fışkırtarak geldim. Asuman’ın götünden sikimi çıkarıp yatağa uzandım. Semih daha boşalmadığı için Asuman’ın amından çıkmamış, yan döndererek bir eliyle amını, bir eliyle memelerini yoğurup duruyordu. Asuman’ın gözleri kaymıştı, bitkin vaziyette, “Hadi kütük yaraklım, sula amımı!” deyip, Semih amına basarken, o da kendini geri iterek amına bastırıyordu. Semih bağırarak Asuman’ın amına boşaldı ve yatağa devrildiler. Üçümüz de pelte gibi yatıyorduk. Bir müddet uyumuşum. Kalktığımda, Asuman’ın duş alıp çıktığını, Semih’inde duşta olduğunu gördüm. Asuman yemekleri hazırlıyordu. Benim uyandığımı görünce, “Aşkım çok harikaydı! Gerçi kıçımın üstüne oturamıyorum, ama beni çok mutlu ettiniz!” dedi. Ben de, “Valla Asuman, benim bildiğim Semih seni götten sikmeden bırakmaz, o zaman ne yaparsın bilmem!” deyince, “Onu da alırız koçum, sen merak etme!” dedi. Semih duştan çıkınca, ben girip duş aldım. Saati 23:00 etmemize rağmen, aç bir şekilde yemeğimizi yeyip, içkilerimiz yudumlayarak sohbete başladık. Adamakıllı yorulduğumuz için, uyuyup dinlenmek istedik. Çünkü ertesi gün iş vardı. Yatakta Asumanı aramıza alıp uyuduk. Değişik bir duyguydu. İki erkek, önden ve arkadan bir kadına sarılmış vaziyette uyumuşuz. Sabah erken saatte yatağın hareketlenmesiyle uyandığımda, sevişiyorlardı. Semih sikini Asuman’ın bacak arasına yerleştirmiş, memelerini yeyip duruyordu. Ben yataktan kalkıp, “Siz keyfinize bakın!” deyince, Semih Asuman’ı domalttı, arkadan göt deliğini yalamaya başladı. Semih’te işi uzatıp boşalma korkusu olunca, iyice azan Asuman’ın büzüğüne bolca krem sürüp, kendi sikini de kremleyerek, Asuman’ın götüne zorlayarak girmeye çalışıyordu. Fakat Asuman birtürlü alamıyordu. Semih, “Biraz gevşe, kafasını sokarsam gerisi kolay!” diyordu, ama yarak birtürlü girmiyordu. Asuman Semih’in götten sikemeyeceğini anlayınca, “Aşkım amıma gir, boşalacağında çıkarıp büzüğüme akıtırsın!” dedi. Semih te öyle yaptı, Asuman’ın amına geçirip, bir iki gelgitten sonra sikini çıkarıp Asu’nun büzüğüne boşaldı. Evden üçümüz beraber çıkıp, Semih Eczane’sine, biz de şirkete gittik. Büroya geçer geçmez Asu bültenleri efendisi Berna’ya ballandıra ballandıra anlattı. Böylelikle tekmil verilmişti. Asu karıma anlatırken, eminim Füsun’da karımın yanındaydı. Muhtemelen biraz kıskanmış, ama kendi yiyeceği Travesti eryaman yarakları düşününce, işi akışına bırakarak, akşam kocasını beklemeye başlamıştı. Ogün büroda Asu gün boyu yalpalaya yalpalaya yürümüş, kıçının üstüne yan oturarak günü geçirmişti. Bir ara bana, “Çok hırpalanmdım, ama gör bak o yarağı mutlaka götüme alacağım, götümün yırtılacağını bilsemde!” dedi. Gün içinde bir ara ben de karımla konuştum. Bana, “Gece nasıldı?” diye sordu. Ben de, “Sanki bilmiyormuş gibi sorma! Asu’dan en ince ayrıntısına kadar aldın raporu! Bu kadınların üzerindeki etkini bir türlü anlamıyorum, beni beğendikleri için mi veriyorlar, yoksa sen istediğin için mi? Bir türlü karar veremiyorum!” dedim. Karım, “Ben senin için yaratılmışım aşkım, Tanrıdan başka ne isteyebilirim? Senin mutluluğun benim için çok önemli, sen keyfine bak! Zaten Figen ve Asiye de seni çok özlemişler, gerçi onlarla konuşmuşsun!” dedi. Telefonu kapadığımda, kendi kendime bir kez daha (Oğlum Ferit dikkatli ol ve hata yapma! Hata yaparsan bu kadın seni bitirir!) dedim. O günün gecesini karımla ben mecburiyetten uyuyarak geçirdik. Ama (Ertesi gün Semih’in anlatımıyla) Semih ve Füsun deli gibi sikişmişlerdi. Ertesi gün akşam karım, “Füsun’lar oturmaya bekliyor, inelim mi?” dediğinde, onlara indik. Semih, karımdan sonra siktiği Asuman’ın amından sonra biraz kasılıyor ve Füsun’a karşı kendini 2-1 galip görüyordu. Bu da Füsun’u çıldırtıyor, “Nasıl olsa Berna da beni bir başkasına siktirecek!” deyip duruyordu. Karımın adeti geçince bu sefer Füsun’unki başlamış, Füsun kudurup duruyordu. “Amına koyduğumun amcığı, tam da sırasını buldu, ulan kuduruyorum, yok mu bu amcığı böyle sikecek biri?” dediğinde, ben de, “Gel kız, sende delik bir değil ki, götünden sikerim!” dedim. Bu teklifimi duyunca Füsun havalara uçtu. O akşam bize geldiler. Karımla birlikte hazırlandılar, ikisi de birer afet olmuşlardı. Karımın adet sonrası azgınlığını bildiğim için Semih’e acımıştım, karım Semih’in haşatını çıkaracaktı. Ama herkes halinden memnundu. Karım, “Füsun bu gece sen kocamla bizde kal, ben de Semih’le sizde kalayım!” deyince, herkes heyacanlandı. Karımla Semih zaman kaybetmeden onlara indiler, biz de Füsun’la başbaşa kaldık. Füsun’un adetli olma durumundan dolayı, ben işi uzatmadan yatakodamıza götürdüm. Soyunduk. Önce biraz öpüşüp seviştikten sonra, Füsun’u domalttım ve götünü sikerek boşaldım. Sonra da birbirimize sarılıp, karımla Semih’in aşağıda neler yaptıklarını merak ederek uyuduk. Sabaha doğru karım geldi. Füsun’u uyardırarak evine gönderdi. Sonra da yatağa girip arkadan bana sarıldı ve “Anlatmamı istermisin?” deyip anlatmaya başladı. Semih’le eve girince kapıyı kapatır kapatmaz birbirlerine sarılmış ve ayakta sevişerek yatak odasına geçmişler. Karım yurtdışından Fusun’na da aldığı ince dantelli siyah külodunu giymiş ve ilk iş Semih’in sikini külodunun içinden amını fırçalayacak şekilde alıp, bacak arasında epeyi bir sürtmüş. (Karımı bildiğim için ne kadar zevk aldığını tahmin ediyordum. Karıma, ha bacak arasında bir sik olsun, ha içinde olsun, aynı. Hatta öyle daha fazla zevk alır!). Bacak arasında iyice amını yoğurttuktan sonra, Semih karımı yatağa yatırmış ve başlamış yalamaya. Karım, “Ferit, Semih bedenimde yalamadık yer bırakmadı, her tarafımı yalayıp yuttu! Ben de o koca yarağı önce elime aldım, daha sonra yalayıp hazırladım. Semih amımı külodun üzerinden yalayıp, dilini sokarak iyice hazırladı. Sonra külodumu aralayıp, sikinin o mantar gibi başını amıma dayadı. O muhteşem alet santim santim amımın duvarlarını yırtarak içime girereken boşaldım. Ardından alttan belimden tutarak bacaklarımı omzuna aldı ve dibime kadar geçirdi!” dedi. Karımın atletik bir yapısı olduğu için, bacaklarını dizleri memelerine gelecek şekilde atabildiği kadar arkaya atıp, o güzel amını verişini bilirim. Semih’e de bu pozizyonda verince, herifin dibi düşmüş ve ilaç aldığı halde dayanamayıp karımın amına boşalmış ve üzülerek yanına geçip uzanmış. Karım da bir müddet bekleyip, o kütük yarağa doymadığı için tekrar kaldırmak için epeyi uğraşmış. Semih’i hazırlayan karım, en sevdiği pozisyonlardan biri olan yan yatıp arkadan alarak, bir eliyle amını, bir eliyle göğüslerini okşatarak, o heybetli yarağa iyice siktirip boşalmış. Finali de domalarak malak emzirmesi yapmış ve Semih’in o koca yarağını dibine kadar alarak amını siktirmiş. Semih amına girip çıkarken, am duvarlarının zorlanmasıyla karım orgazm üzerine orgazm yaşamış. Karım mutlu bir şekilde eve dönmüştü. “Aşkım, ortağının döllerini boşaltmadım, halen içimdeler! Hadi sen de sik boşal içime de ikisini karıştıralım!” dedi. Biraz evvel Semih’in dağıtarak siktiği amına girdim, onun döllerini hisederek ben de karımın amına boşaldım. Sonra birbirimize sarılıp, bir süre daha uyuduk…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: ,

%100 Gerçek Ensest Anilarım Bolum: 17 Ozge Yengem

No Comments

Anal

%100 Gerçek Ensest Anilarım Bolum: 17 Ozge YengemZeki’yi apar, topar hastaneye soktular, Zeki’nin gözleri kapalıydı. Hastane kapılarını yumrukluyordum.-Keşke lan keşke! Gidiyorum ben amına koyayım dediğinde kolundan tutup kal demeseydim çocuğaFerhat;-Sen nereden bileceksin abi böyle olacağınıMete çömelmiş ağlıyordu;-Ulan o kadar kestaneyi çizdirecek bu çocuk dedim dedim, ölmez demi lan? Ölmesin oğlum. Ferhat;-Güçlü çocuk lan Zeki, olmaz demi bir şey hah? Ben;-Ne bileyim amına koyayım ne bileyim!Ameliyathanenin kapısında bekliyordum. Telefonum cebimde yoktu. Kafayı yiyecektim. Sağa dönüyor, sola dönüyordum. Gelen giden hemşirenin, doktorun kolundan tutup Zeki’yi soruyordum hiçbir şey söylemiyorlardı;-Kafayı yiyecem amına koyayım kafayı! Yeni bir sedye ile adam getirdiler. Dayımdı bu, baygın yatıyordu sedyede her tarafı kan içindeydi. Arkasından polis geldi;-Olayın yanındaki gençler sizsiniz değil mi?Ferhat ile Mete yüz yüze bakıyorlardı. Söze katıldım;-Evet bizdik. -Karakola gitmemiz gerekiyor.-Arkadaşım burada onu bırakıp gelmiyorum bir yere. Polis kolumdan tuttu çekiyordu beni;-Hop hop ne yapıyorsun sen? Ferhat ile Mete girdi araya. Konuşmaya devam ediyordum;-Arkadaşımı o getirdiğiniz adam vurdu? Ben ne için geliyorum karakola? Ayılınca ona sorun ne soracaksanız. Ferhat babamı ara avukatla gelsin hastaneye. Ferhat babamı aradı. Onlarda polis karakolundalarmış zaten. Yanımızdaki polislerle irtibat kurup konuştular bilgi aldılar. Babam polislerle, yengem annem hepsi gelmişti hastaneye. Yengem koşarak boynuma sarıldı;-Kuzey neydi o silah sesi? Çok korktum bir şey oldu sandım sana.Annemi, babamı, kimseyi umursamadan ağlıyor, boynuma sarılıyor öpüyordu.-İyiyim ben iyiyim ama…Hüngür hüngür ağlamaya başladım. Babam komiser ile yanıma geldi;-Paşam ne oldu? -Baba dayımın yanına gittik, evden silahla çıktı ateş etti, Zeki önüme atladı. Zeki vuruldu. Komiser sordu;-Boğuşma mı oldu? Öyle mi patladı silah? Dayınız baya darp görmüş.Ferhat ile Mete komiserin yanına geldi, her şeyi anlattı;-Kuzey Zekinin yanındaydı. Zeki’yi vurduktan sonra Kuzey’e nişan aldı. Bizde üzerine atlayıp aldık silahı attık. Kavga etmeye başladık o yüzden bu hale geldi.Komiser bizim çocukların üstüne başına baktı, üstleri yırtılmış, çamur içinde. Birkaç tutanak tutup polis bıraktı hastaneye gitti. Mete Zeki’nin ailesini aramış. Annesi babası, ablası telaşla hastaneye girdiler. Ne oldu diye soruyorlar, bilgi almaya çalışıyorlardı. Ben bağdaş kurdum ameliyathane kapısında bekliyordum. Ağlıyordum. Zeki’nin annesi anneme sarılmış ağlıyor, babası babam ile konuşuyor, ablasını yengem teselli ediyor, konuşuyordu. Ferhat ile Mete yanıma geldi. Ferhat;-İlayda’yı da arıyayım mı?-Yok oğlum gerek yok ona.Saatler geçmişti. Ameliyathaneden doktor çıktı, herkesten önce yanına koştum;-Zeki nasıl? Yalvarırım iyi bir şey söyleyin?-Hayati tehlikeyi henüz atlatmadı. Çok fazla kan kaybetmiş. Kurşun karaciğeri delmiş, kurşunu çıkarttık. Uyutuyoruz. . Sabaha kadar bekleyip göreceğiz. Geçmiş olsun.Ben iyice yıkılmıştım. Duvarları yumrukluyor hıçkırarak ağlıyordum. Yengem boynuma sarılıp ağlıyor, beni teselli etmeye çalışıyordu. Bu yakınlaşmamızı babam şaşkın gözlerle izliyor. Anlam veremiyordu.Mete kolumdan tutup dışarıya çıkarttı beni. Banka oturduk. Bir sigara yakıp uzattı. Yanımıza Ferhat geldi;-Ağlamayı kesin lan! İyi olacak Zeki yine gelip saçmalayacak. Ulan ne kadar saçmalarsa saçmalasın sus zeki diyen olursa amına koyarım.Mete;-Sabaha kadar saçmalasın dinlerim abi…Ben;-Oğlum herkesten beklerdim Zeki ne bileyim. Adam beni korumak için kurşunun önüne atladı lan. Bayılmadan önce “Kuzey’in oğlu kolla götü” dedi.Ağlayarak gülüyorduk. Mete;-Adam dayıya namusumsun bundan sonra dedi yaFerhat; -Ah ulan zeki çık şuradan, bir daha sana gerizekalı bile demeyecem lan.Sabaha kadar bekledik, Zeki’nin annesi babası, ablası perişan olmuşlardı. Sabah olmuş gün ağarmak üzereydi. Yengem koşarak yanıma geldi yüzü gülüyordu;-Kuzey! Zeki gözlerini açtı! Uyandı ZekiKoşarak yengem sarıldım, ağlıyordum. Ferhat ile Mete gülüyordu. Koşarak hastaneye girdiler. Arkalarından koştum. Zekiyi bir odaya almışlar herkes bir pencereden bakıyordu. Yanlarına yaklaştım, pencereden kafamı uzattım. Zeki bana bakıyor, gözlerinin içi gülüyordu. Zekiye bakıp gülüyordum. Kalk ulan diye hareket Kızılay travesti yapıyordum. Herkes birbirine sarılıyor, çok şükür diyordu. Dayım uyanmamış komadaymış. Hep beraber kantine inip çay aldık. O kadar mutluydum ki, annem babam yanımızda değilmiş gibi sarmaş dolaş oturuyorduk yengemle. Zeki’nin annesi lafa girdi;-Efendim çok sağ olun eksik olmayın, oğlumu sabaha kadar beklediniz, yalnız bırakmadınız bizleri, lütfen evinize gidip dinlenin.Babam lafa girdi;-Bu olay bizim yüzümüzden Zeki’nin başına geldi, asıl siz kusura bakmayın hakkınızı helal edin. İnanın hiç böyle bir şey beklemiyorduk. Evlatlarımız çok iyi arkadaşlar. Bende çok severim Zeki’yi hiç sorun değil. Beklerim başında seve seve.Ben lafa girdim;-Zeki benim kardeşim baba, bundan sonra ne arkadaşım ne dostum kardeşim!-Haklısın evlat, kimse kolay kolay kurşunun önüne atlamaz. Bundan sonra Zeki’de benim oğlum yerindedir. Lütfen bu konuları konuşmayalım bile.Doktor gelmişti;-Hastayı odasına aldık girip görebilirsiniz…Ben koşarak Zekiyi aldıkları odaya gittim. Kapıyı açıp girdim;Zeki;-Oovv kuzeyin oğlu? Naber kanki-Kardeşim benim iyiyim sayende sen nasılsın? Ağrın sızın varmı? Arkamdan ailesi ve bizimkiler geldi odaya. Zeki eliyle eğil işareti yapıyordu;-İyiyim hacı güllede, belden aşağısını hissetmiyorum. Uyuştu, hani şimdi ben ya artık kestane bile çizemezsem?-Morfindendir o zeki, anca toparlarsın geçecek kardo.Zeki belini doğrultmaya çalıştı.-Of amk of, Zeki tekrar eğilmemi istedi. Eğildim kulağıma fısıldıyordu;-Göbek deliğimi sikiyorlar gibi ağrı var geçer mi ki? Yoksa bu ağrıya alışacam diye korkuyorum.Zeki’nin annesi yanına geldi. Zeki konuşmayı bıraktı. Annesi konuşmaya başladı. Saçlarını okşuyordu Zeki’nin;-Oğlum çok korkuttun bizi.-Ne yaptım ki? -Kurşuna atladın ya oğlum-Ha onu diyorsun anne, yine olsun yine yaparım. Kuzeyin oğlu benim canım, ciğerim, arkadaştan öte, kardeşim o benim. Ona kimse zarar veremez.Belini doğrultmaya çalıştı elini karnına tutup yüzünü ekşitti;-Bu acı geçer mi ya? Bak konuşurken bile acıyor.Ferhat ile Mete Zeki’nin yanına yaklaştı. Mete ağlıyordu;Zeki; -Hişt hacı gülle, biri mi öldü neden ağlıyorsun? Gel lan buraya. Kıvırcık merinos, marul kafa seni.Mete ile Zeki sarılıyordu. Zeki;-Hişt kıskanmayın lan. Fero, kuzeyin oğlu sende gel.Üçümüzde Zeki’ye sarılıyorduk. Zeki fısıldadı;-Acaba partiye kadar iyileşir miyim? Ha hacı gülleler? Babam;-Çok geçmiş olsun oğlum. Çok şükür atlattın.-Tabi kuzeyin oğlunun babası amca, ehey küçücük kurşuna da öleceksek, hiç yaşamayalım daha iyi. Babam gülüyordu. Hastaneden çıktılar. Doktor yanımıza geldi;-Oo maşallah Zeki hızlı iyileşiyorsun bakıyordum da hiç susmuyorsun-Neden susacakmışım ki? Kurşunu ağzımdan mı yedim? Karnımdan yedim. -Olsun sen yine de zorlama kendini. Ağrın var mı?-Var, çok var, ciğerim yanıyor doktor bey.-Zeki ciğerin artık yanamaz aldık biz onu.-Ne? Yorganı kaldırdı karnına bakıyordu;-Ne yaptınız benim canım ciğerime? Köpeklere mi verdiniz? Neden kesip aldınız?-Parçalanmıştı zeki. Tek ciğer ile devam edeceksin hayatına. -Sevenleri ayırdın hain doktor. Doktor gülüyordu. Yanımıza geldi ve konuştu;-Bugünlük bu kadar yeterli, lütfen gidin dinlenin. Zeki’ye çok iyi bakacağız gözünüz arkada kalmasın.Zeki ağlamaya başladı;-Bari arkadaşlarım gitmesin, ben sıkılırım tek başıma burada.-Olmaz zeki yormaman lazım kendini, konuşma istirahat et.-Peki telefonla arayıp konuşsam onları?-Yok oda olmaz zeki.-İçimden konuşsam peki? Ama o zamanda bunlar duymaz ki. Neyse gidin ben kendi kendime konuşurum.Gözlerini kapattı. Kendi kendine konuşuyordu belli ki.Hastaneden çıktım. Babamlar önde, ben yengem ile arkalarından gidiyorduk. Yanımda arkadaşlarım Ferhat ve Mete vardı. Yengeme sarılmıştım. İki sevgili gibiydik.Ferhat;-Adam heyecan yaratmayı seviyor beyler. İlla korkutacak bizi.Mete;-İyi korkuttu ama. Ölecek sandım bir an.Ben;-Beyler Zeki’yi kurşun bile öldüremediyse, başka hiçbir şey öldüremez adam kedi gibi.Yengem gülüyor. Bana sıkı sıkı sarılıyordu. Ferhat ile Mete eve gitmek için ayrıldı yanımızdan. Zeki’nin anne ve babası bizim aile ile konuşuyordu. Babamın arabasına bindik yengemle. Yanıma oturdu, dip dibe oturuyor, sarılıyorduk birbirimize. Babam arabaya bindi dikiz aynasından bize baktığını fark edince, ellerimi yengemin Kızılay travestileri belinden çektim. Eve gittik, içeriye giriyordum babam kolumdan tutup çekti;-Paşam gel konuşalım seninle biraz.-Tamam baba.Yengem arkasına dönüp bana bakıyor, içeriye giriyordu.Babam;-Yengen ile aranda ne var?Yüzüm kızarmış, şok olmuştum babam anlamıştı. Ama haklı çok belli ettik bugün.-Bir şey yok baba, ne olacak? Mahcup şekilde gülüyordum.-Yok, anlarım ben, var aranızda bir şey, aşık mısınız birbirinize? Yengenle sarmaş dolaşsın hep.-Alla alla, sarmaş dolaş olunca aramızda bir şey mi oluyor baba ya? Saçmalama gidiyorum ben. Eve girdim, yengem salonda ne oldu gibisinden el hareketi yapıyordu bana, arkamdan babam geldi. Yengem mutfağa girdi. Bende odama çıkıp bir duş aldım. Giyiniyordum Aysel yengem arıyordu. Uzun zamandır aramıyordum kadını, ilgilenmiyordum.-Alo kuzi olanları duyduk akşam size geliyoruz iyi misin? Bir şeyin var mı?-Yok yenge iyiyim arkadaşım vuruldu. Oda hastanede yatıyor. Şimdi uyuyacağım çok yorgunum.-Gelince rahatlatırım ben seni, hadi kapatıyom hayvanlara bakmaya gidecem bende.-Tamam yenge kolay gelsin.Mutfağa indim bir bira içip öyle uyuyacaktım. Biramı açtım bahçeye çıktım içiyordum. Yengem geldi yanıma. Üzerini değişmiş, duşunu almış;-Sorun yok değil mi?-Ne sorunu?-Babanla konuşuyordunuz da duydum biraz.-Sorun olsa ne olur? Kolundan tutup yanıma oturttum. Sarılıyordum.-Sen benimsin bundan sonra, kim ne diyecek? -Bilmem. Oda bana sarılıyordu. Biramı içtim, konuşuyorduk;-Dayının bu kadar ileri gidebileceğini düşünmedim hiç.-Valla o gavatın bunu yapacağını bende düşünmedim. Adam silah çekti hem de bana, hadi tamam ona şaşırrım eyvallah. Ya Zeki? Adam beni korumak için önüme atladı. Hiç beklemezdim Zeki’den korkup kaçması lazımdı.-Öyle, güzel çocuk Zeki…-Hadi yatalım, çok yorgunum. -Seninle uyumak istiyorum.-Uyuyacaz ama bak, yorgunum valla Özge…-Tamam uyuyacaz. Odama geçtim, kapıyı açık bıraktım, üstümü değişiyordum. Yengem geldi odama kapıyı kilitledi. Sarıldım öptüm, yatağa girip sarmaş, dolaş uyuduk. Sabah kapım çalıyordu, Babam;-Kuzey! Hadi uyan okula.Uyku sersemi uyanmıştım,-Ne okulu baba hastaneye gidecem ben, git sen.-Peki ben müdüreyi ararım.-Ya ne arıyacan? Zaten ders gördüğümüz yok, Üniversite sınavına hazırlanıp duruyorlar.Babam gitmişti kapının önünden, yengem sesime uyanmış sarılıp öpüyordu beni;-Bende geleceğim seninle.-Okula mı?-Salak hastaneye gideceğim demedin mi?-Ha tamam canım gel.Yatakta üstüne çıkıp, dudaklarını öpüyor, boynunu emiyor, kısacası sevişiyorduk. Annemin sesiyle toparlandık;-Hadi kahvaltı hazır gelin. Özge neredesin? Yengem yatağımdan apar topar kalkıp gitti. Ferhat mesaj atmıştı;-Kanka uyandın mı? Mete ile size geliyoruz. Zeki’nin yanına gideceğiz. Birde İlayda öğrendi dün olanları, ağzımızdan kaçırdık, oda geliyor. Haberin olsun yarım saate sizin evdeyiz.Hay amk diyordum içimden şu kızda bırakmadı bir beni. Yengemin yanına oturdum kahvaltıya, tam o anda kapı çaldı. Arkadaşlarım, İlayda, Melisa okula gitmemiş hepsi gelmişti. İlayda ağlıyordu;-Kuzey! Zeki iyi mi? Hadi gidelim hemen. -Kızım dur ne ağlıyorsun aslan gibi Zeki, yatıyor hastanede. Yengem göz ucuyla bize bakıyordu. Konuşmaya devam ettim. Melisa da ağlıyordu. Zeki’nin ağzıyla, onun hareketleri ile konuşuyordum.-Kız zilli, sen niye ağlıyon? Hacı gülleler, hadi kahvaltı edek, girin içeriye.Melisa Zeki’nin taklitini yapınca hafif güldü, ağlamaya devam ediyordu. Melisa;-Of sus gerizekalı demeyi özledim Zeki’ye iyileşecek değil mi?-Korkmayın ya iyi Zeki hadi gidelim görün bak.Yengeme seslendim;-Yenge hadi gelecem diyordun gidiyoruz.-Yok kuzum gidin siz, yarın gelirim ben sizle.İlayda yanımda olduğu için böyle dediğini biliyordum. Peki dedim çıktık evden. Arabalara binip hastaneye gittik. Zeki’nin annesi ağlıyordu, babası karısını teselli ediyordu. Koşarak yanlarına gittik. Babasına sordum;-Bir durum mu var? Babası ağlıyordu;-İç kanama geçirdi, tekrar ameliyata aldılar.Olduğum yere yıkılmıştım. Dizlerimin bağı çözülmüştü. Dün o kadar konuştuğum, sarıldığım arkadaşım tekrar ameliyat masasındaydı. İlayda ile Melisa hıçkırarak ağlıyordu. Ferhat ile Mete yanıma gelip kaldırdı oturduğum yerden.Ferhat;-Kalk abi kızların yanında güçlü dur, yoksa onları zapt edemeyeceğiz. Kalk Travesti kızılay hadi. İyileşecek Zeki.Doktor geliyordu yanımıza babasının yanına gitti. Koşarak yanlarına gittik.Doktor;-İç kanamayı zorda olsa durdurduk, ama tekrar iç kanama geçirme riski çok yüksek. O yüzden yoğun bakımda tutacağız. Üzülerek söylemek zorundayım, Allahtan ümit kesilmez ama tekrar iç kanama geçirirse durduramayız, ve Zeki’nin bünyesi bir ameliyatı daha kaldıramayacak. Kaybetme riskimiz çok yüksek. Umarız iç kanama geçirmez tekrar. Zekinin annesi iyice yıkılmış, babası çömelip kalmış, yıkılmıştı. Yanlarından ışık hızıyla ayrıldım. Dayımın kaldığı odayı bilmiyordum. Danışmaya gidip sordum dayımın kaldığı odayı. Hastaneden sevk edildiğini, istanbula gittiğini söyledi. Komadan çıkamamış hala. Ben;-Benim burada arkadaşım ölüyor, onu sevk etseydiniz. O şerefsizin iyileşmesi için neden daha iyi bir hastaneye sevk ediyorsunuz. Ulan kötü insanları bu kadar mı çok seviyorsunuz siz? İlla arkadaşımın ölmemesi için, şerefsiz mi olması lazım? Danışmanın yakasına yapıştım hırpalıyordum. Güvenlik araya girdi ayırmaya çalışıyordu, arkadaşlarım yanıma gelmişti, hastane polisini çağırdılar. Polis yaka paça dışarıya çıkarttı beni.Polis;-Oğlum sakin ol, ne istiyorsun adamdan? -Bırakın allah aşkına ya! Kötü insanları koruyup duruyorlar, benim içeride arkadaşım ölüyor, canıyla cebelleşiyor, bu şerefsizler, şerefsiz bir insanı komadan çıkartmak için uğraşıyor, çok mu lazım komadan çıkması? -Evlat sen şu dayını döven genç değil misin?-Evet benim.-Adam komadan çıkmazsa, cinayetten yargılanacaksın. Yanındaki arkadaşlarında yanında olduğu için onlarda yargılanacak. Hastanede yeterli ekipman olmadığı için sevkini istedi. Arkadaşını da sevk edebilirlerdi, ama arkadaşın bu sevke gidecek durumda değil, yolda da ölebilir. O yüzden dua et iyileşsin dayın.Ben iyice ikilemde kaldım. Durumların böyle olacağını bilmiyor, düşünmüyordum. Ferhat ile Mete çok sakinlerdi yanıma geldiler;-Vay amına koyayım hapishane de mi görecez lan yoksa?Mete sigarasını yaktı;-Amına koyayım Zeki iyileşsin de ne görürsek görelim amına koyarım artık.Akşama kadar hastanede bekledik. Hepimiz perişan haldeydik. Babamlara haberi almış onlarda yanımızdaydı. Özge yengem evde çocuklarla kalıyor, Aysel yengemler gelmiş onlarla oturuyordu. Doktorun tek söylediği elimiz kolumuz bağlı bekliyoruz, bu geceyi atlatması lazım iç kanama geçirmeden diyordu sadece. Vücudu çok yorulmuştu Zeki’nin. Kafayı yemek üzereydim. Hastaneden kimseye belli etmeden ayrıldım. Yürümeye başladım. Sahile kadar yürüdüm, tekelden sigaramı, içkimi aldım oturdum sahile. İçkimi içiyor, denizi seyrediyordum. Bir taraftan Zeki’yi düşünüyor, iyileşmesini diliyordum. Bir taraftansa dayım komadan çıkamaz, geberip giderse sonumuz bombok olacak onu düşünüyordum. Hapise girersem ne yapardım? Yengem yalnız kalırdı, okulumu okuyamaz, her şey boka sarardı. Peki ya arkadaşlarım? Peşimden onları da sürükleyecek, hayatlarını maf edecektim. Her şey üst üste geliyordu. Telefonum çalıyor Ferhat arıyordu;Ferhat;-Alo kanka neredesin oğlum seni aradık bulamadık?-Sahilde içiyorum moruk duramadım orada. Kardeşim nasıl? -Haber yok kanka bekliyoruz. Geliyoruz yanına-Yok moruk gelmeyin-Sikerim amını. Belki de bundan sonra hapishane arkadaşı olacaz. Yalnız bırakmayız moruk seni bekle ayrılma.Aradan yarım saat geçmiş, içkim bitmiş, sigaramı içiyordum. Yanlarında içkilerle geldiler. Birayı açıp uzattılar elime.Mete;-İç moruk iç sabah olmaz bugün.-İnşallah o sabah olur be.Ferhat;-Zor da olsa o sabahlar olacak içinizi rahat tutun amına koyayım.Mete ağlıyordu;-Keşke lan, keşke Zeki de şurada olsa, saçma sapan konuşsaydı.Ferhat;-Dur be oğlum öldürdün hemen çocuğu. O bir uyansın. Onu da buraya getirip içeceğiz.Ben;-Partiyi sordu.Ferhat;-Ne?Ben;-Onu görmeye girdiğimiz de, partiyi sordu kulağıma fısıldadı. Sabırsızlanıyor, iyileşir miyim diye soruyordu. Ferhat;-Daha 2 ay var, iyileşecek gelecek bizimle. Mete;-Ya da biz hapise gideceğiz, o puşt tek gidecek partiye.Ağlayarak gülüyorduk. Sabaha kadar sahilde içkilerimizi yudumladık. Gözlerimiz telefonda sadece iyi bir haber bekliyorduk…Sabah olmak üzereydi gün hafif hafif ağarıyor, güneş doğmaya başlıyordu. Telefonum çalınca apar, topar kalktık. Elime aldım telefonu babam arıyordu. Ferhat’ı Melisa arıyordu. Mete telefonuna bakıyordu;Mete;-Beni arayan yok açın lan şu telefonu amına koyayım…Ben hemen açtım telefonu, Ferhat ileriye gidip açtı telefonu. Mete ortamızda kalmış kime gideceğini şaşırmış bakınıyordu.Ben;-Alo baba uyandı mı Zeki?…LÜTFEN DEĞERLİ YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİNİZ!…

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: ,

Üniversitede Hocama Yavşadım Ve Yarağı Yedim!

No Comments

Bdsm

Üniversitede Hocama Yavşadım Ve Yarağı Yedim!Üniversitede Hocama Yavşadım Ve Yarağı Yedim! Herkese selamlar, ismim Melek, 24 yaşındayım, İstanbul’da yaşıyorum ve içmimarlık yapıyorum. Anlatacağım olay üniversite ilk sınıfa yeni başladığım dönemde oldu. Zengin bir ailenin kızıyım, maddi yönden hiçbir sıkıntı yaşamadım. Fiziksel yönden kendimi tatmin eden güzelliğe sahip, alımlı bir kadınım. Üniversiteye başlayınca, yurtlarda rezil olmayayım diye ailem bana lüks bir semtte stüdyo tipi bir daire satın almıştı. Hayatım çok güzel yolunda gidiyordu. Okulum, evim ve düzenli ilişki yaşadığım sevgilim (Olcay) vardı. İlk sınıfta tasarım üzerine eğitim alıyorduk. Erhan hocamız son derece yakışıklıydı. Açıkcası ondan etkilenmiştim, fakat ben onu etkileyebildim mi anlamıyordum. Erhan hoca dersi anlatırken bazen öylesine göz teması kuruyordu benimle, fakat yine de üstüne düşmek istemedim. Aslında halimden memnundum, çünkü Olcay’la birbirimizi her yönden tatmin ediyorduk. Eğer hayatınızda, sizi seven, sizen önem veren, dünyanın neresine giderse gitsin size sadık olan biri varsa, siz de ona sadık olmalısınız. Olcay’ı aldatmak bir tarafa, hani onsuz uyumak bile inanın aklımdan geçmezdi. Fakat Şeytan dürtüyor işte 🙂 Ders bitiminde Erhan hoca bizlere, “Üst sınıfların projelerini incelemek isteyenler kalabilir!” demişti. Ben de merak ettim kaldım. Fakat o gün hava çok kötüydü. O yüzden benle beraber incelemeye kalanlar, ben bir ara lavaboya gittiğimde, trafiğe kalmamak için bana haber vermeden çıkmışlar. Sınıfa döndüğümde birtek Erhan Hoca vardı ve projeleri toplamaya çalışıyordu. “Hayırdır hocam, arkadaşlar nereye kayboldu?” diye sorduğumda, onların gittiklerini söyledi. Açıkcası bozuldum. Giderken kimse bana haber verme inceliği göstermemişti. Çantamı aldım çıkıyordum ki, Erhan Hoca, “Geç oldu, bu saatte eve nasıl gideceksin?” diye sordu. “Otobüsle!” deyince, “Bu saatte otobüslerde rezil olursun, ben arabamla bırakırım seni evine!” dedi. (İşte şeytan yine dürttü beni!) “Tamam, ama evime kadar götürmüşken birlikte bir akşam yemeği yemeden bırakmam sizi!” dedim. “Sahi mi?” dedi. “Evet, Çin yemeklerinden hoşlanırmısınız?” dedim. “Pek değil…” dedi. “Size lezzetli bir Çin eriştesi hazırlamak isterim!” dedim. “Madem yemeği sen kendin yapacaksın, tamam ozaman!” dedi. Yolda hocamla sohbet fırsatımız olmadı, zira arabaya biner binmez kızkardeşim İlayda telefon etti. Okulda bazı sorunlar yaşadığını anlatıyordu. Telefonu kapattığımızda evime varmıştık zaten. Durumdan dolayı hocamdan özür diledim. Evime girdik. (Şeytan yine dürttü!) Hemen loş bir ışık ayarlayıp, mumları yaktım. O ara da Erhan hoca evimi inceliyordu. “Kendi evin mi? Kirası bile çoktur…” falan dedi. Yorum yapmadım. Para bahsi açılınca hoşuma gitmiyor, bu yüzden sadece gülümsedim ve “Hemen üstümü değiştirip geliyorum hocam!” dedim. Odama gittiğimde Şeytan yine dürttü, iç çamaşırıma dek hepsini değiştirdim. İçime dantelli siyah çamaşırlarımı giyip, üzerime koyu yeşil uzun bir elbise giydim. Saçlarımı açtım. Hafif bir makyaj yaptım. Salona girdiğimde Erhan hoca baştan aşağı süzdü beni. Gülümsedim. Mutfağa geçtik, sohbete kaldığımız yerden devam ettik… Nereli olduğumu, nelerden hoşlandığımı, neden böyle bir bölüm seçtiğimi, alakalı alakasız bir yığın soru soruyordu. Ben de hepsini itinayla cevaplıyordum. Salata kabına uzandım. Erhan hoca yardım etmek için arkamdan uzandığında kalçalarımda bir sertlik hissettim. Tepki vermedim. Yemeği karıştırırken arkamda tekrar böyle bir sertliği hissedince gülümseyerek ona doğru döndüm. Bir anda dudaklarıma yapıştı. Heycanla öpüşmekten, yatakodama gittiğimizin bile farkında değildim. Yatakodama gidene kadar soyunmuştuk bile, üzerimde sadece külodum, onunsa Boxeri kalmıştı. Beni yatağıma yatırıp, bacaklarımı aralamış, amımı külodumun kenarından emmeye başlamıştı. Zevkten çıldırmak üzereydim, inliyordum, “Sik beni artık lütfen!” diye. “Hemen olmaz öyle!” diyerek Boxerini indirdi, yarrağını ağzıma verdi. Kendime inanamıyordum, hayat kadınlarından farksızdı halim, taşaklarına kadar emiyordum yarağını, hemde deli gibi! Sonra ayağa kaldırdı beni, külodumu çıkardı, beni kucağına alarak sırtımı duvara dayadı. Kollarımı boynuna doladım. Yarağını amıma soktuğunda amım parçalanıyordu sanki. O anda tırnaklarımı sırtına geçirdiğimin bile farkında değildim. Amıma sert sert Side travesti sokup çıkarırken o kadar canım yanıyordu ki, “Yavaş!” diye bağırmaya başladım. Bağırmam onu çıldırtmıştı, amımdan çıktı ve beni kucağından indirdi yere. Yüzüm duvara gelecek şekilde beni döndürüp, kollarımı arkaya kıvırdı. Bir eliyle iki elimi arkamda çapraz tutup, beni duvara bastırdı. Göğüslerim ve yüzüm duvara yapışmıştı. Sandalyenin üzerinde bornozum duruyordu, bornozun kuşağıyla ellerimi arkadan bağlayıp beni yatağa yüzüstü fırlattı. Korkudan ağlamaya başlamıştım, “Yapma ne olur! Ne yapıyorsun, delirdin mi? Lütfen çöz ellerimi!” diye yalvarıyordum. Ama dinleyen kim? Çekmeceleri karıştırıp fularlarımdan birini buldu ve ağzımı da bağladı… Kasıklarımın altına yastık koyup kalçalarımı yükselttikten sonra yarağını amıma soktu ve haşince sikmeye başladı. İsteyerek yaptığım sikiş resmen tecavüze dönüşmüştü. En kötüsü de, Erhan hoca beni zorla sikerken, Etajerin üstünde sevgilim Olcay’la fotoğrafımız gözümün önündeydi. Kafam allak bullaktı, acaip bir ruh hali içerisindeydim. Tamam, Erhan hoca şimdi beni zorla sikiyordu, ama bunda benim de suçum vardı, ona yavşamasaydım, Şeytana uyup onu evime davet etmeseydim, bunların hiçbiri başıma gelmeyecekti. Kendim istemiştim bunu, sonucuna katlanmaktan da başka yapacak birşeyim yoktu. İşin en ilgiç tarafı ise, bir süre sonra ben de zevk almaya başladım bu zoraki sikişten. Zevkten inleyerek kıvranıyordum altında… Sonra götümü parmaklamaya başladı. Niyetini anlamıştım. Götüm halen bakireydi ve ben götten sikişmek asla istemiyordum. Yarağını amımdan çıkarıp götüme dayadığında, artık büzüğümü nasıl bir güçle kastıysam, sokamadı götüme ve vazgeçti. Tekrar amıma girip sikmeye devam etti ve sonunda bağıra bağıra amıma boşaldı. İçimde bir süre daha kalıp çıktı. Sonra, önce ellerimi çözdü, ardından da ağzımdaki fuları. Dönüp, buna, “Hayvan!” diye bağırarak okkalı bir tokat yapıştırdım. O da bana öyle bir tokat yapıştırdı ki, tek hatırladığım tokadın şiddetiye kafamın yatağın başlığına çarptığı ve gözlerimin karardığı idi. Bayılmışım… Nekadar baygın kaldım hatırlamıyorum, ayıldığımda dudağımın kenarından kan tadı geliyordu ağzıma. Erhan hoca yanımda uyuyordu. Yataktan zor bela kalktım, banyoya gittim, elimi yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda halim içler acısıydı. Ağlamaktan gözlerim şişmiş, yüzümde yediğim tokadın izi, dudağımın kenarı patlamış, saçlar darma dağınık. Tekrar ağlayacak dermanım bile yoktu… Su içmek için mutfağa giderken telefonumun yanıp sönen ışığına takıldı gözüm. Tam 29 çağrı vardı, hepsi Olcay’dan idi. (Olcay işi nedeniyle Amerika’da idi). İçim sızladı. Saate baktım. Henüz orada o kadar geç olmadığını bildiğim için Olcay’a telefon ettim. Olcay telefonu açar açmaz bana, “Nerdesin sen? Niye cevap vermiyorsun telefonlarıma? Delirtmek mi istiyorsun beni?” diye sorular sormaya başladı. Özür diledim, içtiğim alerji haplarının etkisi ile uyuya kaldığımı söyledim. Bu arada Erhan hoca uyanmış ve yanıma gelmişti, ben telefonla konuşurken, ensemi boynumu öpüyordu. İttirdim yapma gibisinden, o da telefonu işaret edince, çaresiz öpmesine ses çıkaramadım. Olcay’la konuşmam bitince, Erhan hoca, “Bu kadar hırçın olma güzelim! Bundan sonra dediklerime ve isteklerime uymak zorundasın, aksi takdirde çok zarar göreceksin, buna garanti veriyorum!” dedi. Beynimden vurulmuşa döndüm, “Ne demek istiyorsun sen?” dedim. Sadece, “Dediğim duydun!” dedi pis pis sırıtarak. Buna, “Hayvan, siktir ol git, çık evimden!” diye bağırdım. “Dediğimi ciddiye al güzelim!” diyerek gitti. Korkumdan 1 hafta okula gitmedim. Çarşamba günü sabahı evime kurye ile, bir buket çiçekle birlikte bir minik bir zarf geldi. Erhan hoca göndermişti. Zarf biraz ağırdı. Hemen açtım, içinden bir Flash bellek ve bir kağıt çıktı. Kağıtta, “Bu akşam 20:00’de evde ol!” yazıyordu. Telaşla Flash belleği bilgisayarıma taktım, ama gördüklerim karşısında resmen yıkıldım. O gece ben bayılınca, cep telefonuyla bir sürü fotoğrafımı çekmiş. Ben baygınken bile sikmiş beni hayvan! Dediğini yapmaktan başka bir çarem yoktu, zira o resimlerin internette yayınlanması, tanıdıklarıma yollanması veya okuldaki arkadaşlarımın, sevgilim Olcay’ın eline geçmesi halinde kimsenin yüzüne bakamazdım birdaha. Erhan hoca akşam dediği saate geldi. Fakat o akşam Olcay da Türkiye’ye Side travestileri dönecekti. Erhan hocaya durumu anlatıp, gitmesini söyledim. Erhan hoca da yanağımdan makas alıp, “Tamam güzelim, bu akşamlık böyle olsun, ama unutma, kaçarın yok artık!” dedi. O anda elime ne geçtiyse fırlatmaya başladım. Hemen ellerimi tutup beni sakinleştirmeye çalıştı. İttiriyordum, “Defol git evimden!” diye bağırıyordum. Ama gücüm yetmiyordu. Sonuçta karşımda, 1.90 boyunda, güçlü bir adam vardı. Erhan hoca bana Cuma gününe dek mühlet verdiğini, eğer dediklerini kabul etmezsem beni rezil edeceğini söyledi. Sadece, “Tamam!” diyebildim. Bir hışımla kapıyı çarparak çıktı gitti. Ardından ben de Olcay’ı karşılamaya Havaalanına gittim. Havaalanından dönerken önce dışarda yemek yedik, sonra evime geldik. Eve girer girmez Olcay, “Meleğim seni çok özledim, bu gece hasretimizi giderelim, annemlere yarın giderim!” dedi. Olcay ailesiyle yaşıyordu, ama haftada bir iki gece bende kalıyordu. Koridorda beni soymaya başladı. Ben de onun kemerini çözdüm, pantolonunu çıkardıktan sonra, Kravatından çekip yatakodama götürdüm. O benim sütyenimi külodumu çıkardı. Ben de onun Kravatını ve gömleğini çıkardım, sonra da Boxerini indirdim. Ok gibi fırlamıştı yarrağı. Ağzıma aldım hemen, emmeye başladım. Saçlarımdan tutup bastırıyordu. İlk postasını ağzıma boşalacak sandım, ama beni yatağa yatırıp direk amıma geçirdi. Olcay beni sikerken, Erhan hocanın geçen haftaki tecavüzü aklımdan çıkmıyordu hiç. Duygu ve düşüncelerim birbirine karışıyordu, aldığım zevk bir yandan, utanç, pişmanlık, korku, telaş… Gece boyunca Olcay’a birşey belli etmemeye çalıştım. Sabah uyandığımda Olcay’ın başucumdaki notunu okudum: “Aşkım toplantı için erken çıkmalıydım, seni uyandırmaya kıyamadım. Seni seviyorum. Günün aydın olsun!” diye yazmıştı. Evet, günüm aydın olmalıydı, bunu için Erhan hocanın tehditlerine boyun eğmeyecektim. Korkumu yenip, okula gitmeye karar verdim. Hemen banyoya girdim, duş aldım. Saçlarımı kuruttum. Beni en alımlı gösteren gömleklerimden birini giyip, makyajımı yaptıktan sonra aynada kendime baktım. Fazla mı yeşil olmuşum ne? Gözler yeşil, gömlek yeşil. Aman boşver deyip çantamı alıp çıktım evden. İlk ders Erhan hocanın dersiydi ve ben epey geç kalmıştım. Dersin ortasında sınıfa dalınca, tüm dikkatler üzerime çekildi. O da yetmiyormuş gibi giydiğim topuklulardan çıkan ses hepten sinir bozucuydu. Ders boyunca Erhan hocanın hiç suratına bakmadım. Ders bitip sınıftan çıktığımda, 5 dakika sonra telefonuma tanımadığım bir numaradan mesaj geldi, “Odama bekliyorum!” diye. “Kimsin?” diye mesaj attım. “Kim olabilirim sence, gerizekalı!” diye cevap geldi. Erhan hocaydı bu. Daha sikiştiğim adamın numarasını bilmiyordum. Her neyse, gittim odasına, “Ne var? Ne istiyorsun?” dedim. “Akşam seninle yemeğe çıkmak istiyorum!” deyince, ona, “Olcay geldi, bunu sen de biliyorsun! Yemeğe falan çıkamam!” dedim. “Öyle mi? Sen bilirsin!” deyip gözlerime sinirli sinirli bakınca, korkmadım desem yalan olur. O korkuyla, “Tamam tamam, akşam 20:00 gibi bana gel!” dedim. “Hah şöyle, bak nasılda yola geliyorsun!” diyerek götümü avuçladı. Elini ittirip odasından çıktım. Bu akşam Olcay’a ne mazeret uyduracağımı düşünüyordum… Akşam Olcay eve geldiğinde kapıda karşıladım onu. Koridorda beni soymuş, memelerimi ağzına almış, sertleşen memeuçlarımı ısırıyordu. İnlemelerim koridorda yankılanıyordu. Beni Portmantoya doğru domaltıp amıma girdi. Aklım o kadar karışıktı ki, aldığımın zevkin bile tadını çıkaramıyordum. Buna rağmen 2 kez üstüste orgazm oldum. Aslında hiçbirşey düşünmeden, sadece sikilmek istiyordum. Sabahlara kadar defalarca sikilmek, inim inim inletilmek! Evet, tek kelimeyle istediğim buydu, sikilmek! Ama Erhan hocanın bu akşam gelecek olması gerçeğiyle kendimi toparladım. Olcay’ı biran önce evden göndermem lazımdı. Olcay da boşalıp, “Hadi meleğim duş alalım, sonra yatakta devam ederiz, seni sabaha kadar sikmek istiyorum!” deyince, “Aşkım yaa, Final haftası başladı. Yarın çok önemli sınavım var. Bu gece köpek gibi ders çalışmam lazım!” dedim. “Tamam meleğim, sen sınavlarına çalış, ben de birkaç gün annemlerde kalırım, zaten geldiğimden beri doğru dürüst eve uğramadım!” diyerek dudaklarımdan öptü, temizlenip giyindi ve gitti. Olcay’a gerçekleri anlatmadığım için içimde büyük Travesti side bir huzursuzluk vardı. Yok yok, bu böyle devam edemezdi, Olcay’a bunu yapmaya hakkım yoktu. Erhan hoca geldiğinde benim Erhan hocayla ciddi anlamda konuşup, bu işi bitirmem gerekiyordu. Temizlenip giyindim, hazırlandım ve beklemeye başladım… Saat tam 20:00’de kapı çaldı, gelen Erhan hocaydı. Salona geçer geçmez direkt konuya girdim, “Artık bu işi bitirsek iyi olacak!” dedim. Ama Erhan hoca, “Sence mümkün mü? Ben sana aşık oldum Melek. İlk kez bir kadın bana bu kadar zevk verdi. Bir ömür boyu benim olmanı istiyorum!” dedi. Çok şaşırmıştım, doğrusu böyle birşey hiç beklemiyordum ondan. Şaşkınlığım geçince, “Ben senle olmak istemiyorum ama! Ben Olcay’ı seviyorum!” dedim. Kızdı ilk başta. Sonra, “Peki, ama unutma, bu kararından pişman olursan bana dönebilirsin!” dedi ve gitti. Aslında Erhan hoca Olcay’dan daha yakışıklıydı. Fakat ben Olcay’ı seviyordum ve ona alışmıştım, emek vermiştik ilişkimize… Bu konuşmayı takip eden 3 ay boyunca herşey yolunda gidiyordu, ta ki Olcay arayıp, “Görüşmemiz gereken çok önemli bir konu var!” deyip, beni okuldan almaya gelene kadar. Aklıma kötü kötü şeyler gelmişti, Erhan hocanın birşeyler karıştırdığını düşünerek, Olcayın arabasına binip, korkuyla, “Neymiş bu önemli olan şey?” diye sordum. Olcay, “Sana anlatmam gerekenler var, birşey söylemeden beni dinle!” dedi. “Peki, dinliyorum?” dedim. “Nazlı’yı biliyorsun…” diye anlatmaya başladı. “Kuzenin Nazlı mı?” dedim. “Evet, bak bu anlatacağım şey çok acı gelecek… İnan seni incitmek te üzmek te aklıma gelmez, gelemez, ama bu iş bitmeli, sana daha fazla yalan söylemek istemiyorum… Sen memleteke gittiğinde ben Nazlı ile birlikte olmuştum, şimdi bir bebek bekliyor ve bu bebeğin babası benim!” dedi. Yıkılmıştım, bitmiştim ben. Olcay’ın sesi çınlıyordu kulağımda, birşeyler anlatmaya devam ediyordu, ama ne dediğini duymuyordum. Gözlerimden birer damla yaş geldi sadece ve birşey demeden indim arabadan. Yürümeye başladım okula doğru. Çantamı alıp çıktım okuldan. Ağlıyordum. O ara Erhan hocayla gözgöze geldik, yanında Öğretim üyesi arkadaşları olduğu için bakmakla yetindi. Sonra ben otobüs durağına giderken arkamdan yetişti. Hemen bir taksi durdurdu, bindik. Şoföre sahile gitmesini söyledi. Yol boyu sessizlikten sonra sahilde bir banka oturup konuşmaya başladık. Tüm olanları anlattım. Beni dinledikten sonra, “Evlen benimle!” dedi. “Hayır istemiyorum!” dedim. “Neden? Benim de Olcay gibi seni aldatacağımdan mı korkuyorsun?” dedi. Tartışmaya başladık. Elimi öyle bir sıkıyordu ki, elim uyuşmaya başladı. Korkuyordum. Elimi acıttığını söyledim. Elimi bırakınca yola doğru fırladım, hemen bir taksi durdurdum. Ne yazık ki yetişti arkamdan, o da bindi taksiye. Şöföre Boğazda bir otelin ismini söyledi. Taksi hareket ettiğinde Erhan’a sordum, “Niye otele gidiyoruz, ne işimiz var orda?” diye. Kısık sesle konuşuyordum, şöförün beni ucuz bir fahişe sanmasından çekiniyordum. Erhan, “Bu geceyi birkikte geçirelim, söz veriyorum, istemediğin hiçbirşey yapmayacağım, yarın sabahtan sonra istemezsen birdaha seni arayıp sormayacağım!” dedi. 10 dakika sonra dediği otelin önündeydik. İçeri girdik. Çift kişilik bir oda istedi, Resepsiyona kimliklerimizi bırakıp, anahtarı aldık, çıktık yukarı… Odaya girdiğimizde ilk önce banyoya girdim, ancak duş alırsam kendimi öyle toparlayabilirdim. Duşumu alıp bornozla çıktım ve yatağa uzandım. Erhan Minibardan Martini çıkarmış içiyordu, “Bir yudumda sen al!” diyerek uzattı. İlk başta tadı garip geldi, sonra biraz daha içince hoşuma gitti, hepsini bitirdim. Fakat o üç yudumluk içki beni bir hoş etmişti. Amım da yanıyor muydu ne? Amımın sulandığını hissediyordum. Erhan’ın zaten yarağı Boxerinde çadırı dikmişti. Yaşanan tüm kötü şeyleri bu gece unutmak ve sikilmek istiyordum. Yarağını Boxerinden çıkardım, deli gibi emmeye başladım. Fazla beklemeden yarağının üstüne oturdum. Bu sefer daha kolay almıştım amıma. Zıplıyordum. Erhan da alttan yüklendikçe zevkten ölüyordum resmen. İnlemekten sesim kısılmıştı… O gece ve devamındaki tüm geceler harika geçti ve geçiyor. Şimdi Erhan hocayla evliyiz. 5 yaşında kızımız ve 3 yaşında ikiz oğullarımız var. Olcay’a gelince, o günden sonra birdaha hiç görüşmedik. Ara sıra arkadaşlardan haberini aldım. Onun da bir kızı olmuş. Ve inanmayacaksınız belki ama, kızına benim ismimi vermiş. Her neyse, artık evli ve mutlu bir kadınım, hem de anneyim. Geçmişime dair bir özlemim yok. Erhan’la aramızdaki yaş farkına rağmen gerçekten mutluyum. Yatakta çok iyiyiz, gündelik hayatta da birbirimize alışmış bir haldeyiz 🙂

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: ,

KÜÇÜK KASABANIN KAHPESİ. 4

No Comments

Bbw

KÜÇÜK KASABANIN KAHPESİ. 4Kocam sarhoş sızmışken, yanıbaşında seviştiğimiz o geceden sonra her zaman bir pundunu bulduk. Her fırsatta seviştik, koklaştık. Ondan ayrılmak ölüm gibi geliyordu bana… Her an, her saniye onunla olmak istiyordum. Bir yandan da etrafa karşı dikkat etmeye çalışıyorduk. Cafer kocamla samimi, can arkadaş olarak her geldiğinde ilgileniyor, kahveye çıkıyorlar, içki içiyorlar, geziyorlardı.Kocamın kahvehane, okey oynama hastalığı bize iyi geliyordu. Gündüz vakti, sabahtan okeye oturan kocamı ekiyor, bizim eve damlıyordu hemen… Zaten çocuklar okulda, ben evde yalnızım, birbirimize dalıyorduk. Pencereden duyulan mahalledeki çocukların sesleri, komşuların çığrışları arasında tatlı tatlı sevişiyorduk Cafer’le… Duruma göre, bazen acele, ayak üstü, kapı arkasında ayakta sikiyordu beni, eteğimi kaldırıp… Bazen vaktimiz olunca yatakta ağzımızın tadıyla sevişiyorduk. Dünyanın en mutlu insanıydım o günlerde…Sonunda olan oldu… Bir gün öğlen vakti mutfakta ayak üstü sevişiyorduk. Mutfak bankosuna dayamıştı beni, evyenin bataryasına tutunup güç almaya çalışıyordum… Eteğimi belime sıvamış, külodumu aşağı çekmiş, fermuarını indirdiği pantolonundan çıkardığı muhteşemiyle arkamdan giriyordu. Amımı geren sikinin verdiği zevkin yanında baş parmağını da kremleyip arka deliğime sokmuş, evire çevire arkamdan da zevk veriyordu bana… Dişlerimin arasından inleye inleye sikiliyordum, o zevke dayanmaya çalışıyordum. Dizlerim titriyordu zevkten, tutunmasam düşebilirdim.image“Oh allahım… Bu nasıl zevk? Oohhhh… Cafer… Caferim… Bitiriyorsun beni… Erkeğim benim… Aşkımm…” Üstüme eğilmiş, bıyıklarını sırtımda gezdiriyordu bir yandan… Her yerime ayrı dokunuyordu piç… Keman yayı gibi titretiyordu her yerimi… Baş parmağını kökledi arka deliğime… Kıvrandım…“Nasıl Güllüm? Hangisi daha zevkli? Yarrağım mı, parmağım mı? Ohhh… Götünün büzüğü açılıp kapanıyo oynadıkça yavrum benim… Zevk alıyosun değil mi? Hadi söyle…”“Iıhh… Yarağın öyle zevk veriyo ki aşkım… Öldürüyorsun beni… Ama parmağın da başka sanki… Ohhh… Okşa canım… Büzüğümü okşa… Harikasın… Erkeğim benim… Immmm….”“Kadınım… Götünün deliğini de alıştırıcam sikilmeye… Az kaldı. Ohhh… Bu güzel götüne yarrağımı sokucam aşkım… Hayalim gerçek olucak…”“Daha değil kocam… Daha değil… Çok büyük sikin var bi tanem… Dayanamam… Yırtarsın beni aşkım… Sonra… Belki… Hadi, az kaldı erkeğim… Bitir beni… Hasan gelmeden bitir, boşalt beni…”image“Daha gelmez senin kocan… Kahvede parasına oynuyorlar şimdi… Ben buraya gelirken epey kaybetmişti, tekrar kazanayım diye akşama kadar kalkmaz masadan… Sen zevkine bak Güllüm…”“Oohhh… Bakıyorum zaten… Zevkime bakıyorum erkeğim… Ohhh…. Çok zevk veriyor sikin aşkım… Yarrağın zevk veriyo… Ohhhh… Geliyorumm… Geliyorum kocammm… Hızlı… Daha hızlı… Pompala beni Caferimm… Sik beni… Aaahhhh…”Elini uzatmış, ağzımı kapatmaya çalışıyordu. Bense ölmek üzereydim. Sikinin ucunda sara krizi geçiriyordum sanki… Kürek gibi elleriyle kalçalarımı tutmuş, hoyratça vurduruyordu amıma… Kalçalarım onun kasıklarında eziliyordu. Ben bitmek üzereyken o da boşaldı. Koca sikini sokup çıkardıkça menileri içimden fışkırıyor, bacaklarımdan aşağıya süzülüyordu. imageÇelik kapıda dönen anahtar sesini o zaman duydum işte… Anahtar… Evden biri… Kim? Kocam mı? Zili çalar o öküz, anahtar çıkarmaz, benim gidip açmamı bekler. Bir yandan refleksle düzelmeye çalışıyorum.Külodum ayak bileğimde, sıyrılmış, kalmış. Eğilip külodumu toplayayım derken Cafer’in kazması burnuma çarptı. Yarı sert, yeni boşalmış Konyaaltı travesti ama, hala bilek gibi… Kızdım o telaşla…“Sok şunu içeriye aptal… Acele et… Hadi…”Bu arada beynim harıl harıl çalışıyordu o anda, bilgisayar gibi… Sorular, cevaplar, tezler, antitezler… Başka? Çocuklar? Annem? Ben işteyken bazen eve gelir, çocuklara bakar, yemek yapar. Kim bu?“Anneee…” Oğlum bu… Büyük oğlum… On yaşında… Eyvah… Ayak sesleri mutfağa yaklaşırken külodumu yukarıya çekebildim. Eteğimi indirip düzeltmeye çalıştım. Cafer’e elimle yemek masasını işaret ettim, hala kalkık sikini zaptetmeye, pantolondan içeriye sokmaya çalışıyordu.“Masanın arkasına geç hemen…” diye hırladım. “Sakla şunu, masanın altına sakla, görmesin çocuk…” Bluzun yakasını düzeltmeye çalışırken cevap verdim oğlana,“Burdayım… Mutfakta…” Belimi mutfak bankosuna dayayıp kapıya baktığımda oğlan içeriye giriyordu. “Bu saatte evde ne işin var senin oğlum? Hayrola?” “Hasta oldum anne, öğretmen eve gönderdi.” dedi oğlum. Bir bana bakıyordu, bir masada oturan Cafer’e… Yadırgamıştı. Eve geliyor, evde komşu da olsa, yabancı bir amca… Bir de annesi… Baba evde yok…“Hoş geldin Cafer amca…” derken sesinde bir kıskançlık, bir erkeklik havası vardı, hissetmiştim.“Hoşbulduk yeğenim. Geçmiş olsun, grip mi oldun sen bakayım?”“Hı… Ateşim var, ayakta duramıyorum.” dedi oğlan ama yüzümüze bakmıyor. Yanına gittim, sarıldım, çocuğun ateşine bakarken Cafer’le bakıştık. O da telaşlıydı benim gibi… Bir şey söylemek lazım. Evdeki erkeği normal göstermem lazım.“Ay, baya ateşin var senin oğlum. Sana ıhlamur, nane limon kaynatayım ben. A, baban da Cafer amcanla pazardan limon falan göndermiş ne güzel… Cafer abi, versene o getirdiğin limonlardan, oğluma kaynatıvereyim hemen…” Gözlerimi devirerek limonun yerini işaret ettim versin diye, elimi sallayıp gitmesi gerektiğini anlattım. Limonu verip bir şeyler uydurdu, sonra da kaçtı. O günü öylece atlattık. Ama günlerce korku içinde, üçbuçuk ata ata yaşadım. Olur da oğlan ağzından kaçırır mı babasına? Adam sormaz mı, ne işi vardı bu adamın bizim evde ben yokken? Çocuk inandı da, kocam yemez ki bu yalanı… Bir süre görüşmedik. Telefon üstüne telefon… Sokakta işaret etmeler, pazarda göz devirmeler… Yüz vermedim korkudan… Ödüm patlıyor. Ama ahhh… Şu kör nefis yok mu… Özledim bana yaşattığı zevkleri… Ölüyorum hasretimden… Adama yüz vermiyorum ama, aslında ben ondan fazla istiyorum altına yatmayı… Onu içime almayı… Bana yaşattığı çılgın zevklerden tatmayı… imageAksi gibi sezon bittiğinden kocam da pek dışarıya gitmiyor. İzin vermişler, evde pinekliyor. Arada beni görünce azıyor, bamyasını batırıp çıkarıyor şöyle bir, sonra kahveye… Orada da Cafer’e takılıyor, kankasına… Bırakmıyor adamı, hep beraberler… Bir yandan korkuyorum, kendimden uzaklaştırmaya çalışıyorum, bir yandan da içten içe, kaçıp gelsin, beni bir sikiversin ayak üstü, sike doyuruversin diye deli oluyorum… Bir sabah kocam kahveye diye çıktı, beş dakika sonra kapı çalındı. Ben de küçük oğlanın karnını doyuruyorum, okula yollamak üzereyim. Açtım kapıyı, Cafer karşımda… “İstemiyorum dedim sana… Zaten küçük evde, git şimdi… ” diyerek kapıyı kapatmak istedim, ayağını koyup engel oldu. İki yana bakınıyordu, biri görmesin diye, ben de aynı korku içindeyim zaten…“Al beni içeriye, kapı önünde bekletme allahsız karı… Öldüm ulan sensiz… Uydur bi şeyler çocuğa… Bak, kahvaltılık falan aldım. Yeriz beraber…”Çaresiz içeriye aldım. Çocuğa babası kahvaltılık göndermiş diyerek getirdiği Konyaaltıi travestileri gevreklerden verdim, sevindi. Cafer de oturdu yanına, beraber kahvaltı yaptılar. Gözü hep bende herifin… Üstüme atlayacak nerdeyse… Ben oturup kalktıkça her yerime ayrı bakıyor. Anlaşılan çok özlemiş beni…Ben de yataktan yeni kalkmışım. Sabahlık giymeye üşenmişim. Üstümde incecik, kırmızı bir gecelik var. Ev hali, memelerimin ucuna yakın açık göğsü, fırfırlı eteği kalçalarımın az altında… Sütyen yok içimde, meme uçlarım zaten koyu renk belli oluyor, bir de adam sikecek gibi baktıkça kabarmazlar mı? Tam tecavüzlük…Hoşuma da gidiyor bakması, sanki altına yatırıp sikiyormuş gibi zevk alıyorum her bir yanıma baktıkça… Daha beter gösteriyorum inadına… Çay koyuyorum, eğilip memelerimi açıyorum gözlerinin önüne… Buzdolabından peynir, reçel çıkarıcam, iyice bir domalıyorum, dantel külodumun rengini, içindeki yuvarlakları gösteriyorum. O da ben de kızışmış durumdayız. Zavallı oğlumun hiç bir şeyden haberi yok, kahvaltısını yapıyor neşeyle…Neyse, kahvaltı bitti, oğlana okul çantasını verip kapıdan uğurladım. Daha daire kapısını kapatamadan beni kapıya yasladı. Haşin tavırlarla sarıldı sımsıkı, dudaklarıma yumuldu. Adeta yiyor beni…Bastıra bastıra kapıya… Elleri her yanımda dolaşıyor, memelerimde, eteğimin altında…“Bırak beni…” dedim en sonunda dudaklarımı kurtarıp… Nefes almaya çalışıyordum. “Görüşmeyelim artık… Çocuklar yumurtlayacak, komşular görecek, meydana çıkacak seviştiğimiz, rezil olucaz… Bırak… İstemiyorum… Ayrılalım…”Elini geceliğimin eteğinin altına daldırdı hiç beni dinlemiyordu bile… Dantel külodum incecik zaten, bir hamlede koparırcasına dizlerime indirdi külodumu… Fermuarını açmış hangi ara, baltasını çıkarmış, apış arama sokuverdi aletini…Amım sırılsıklam ıslanmış zevkten, o da beni dinlemiyor ki… Ben adama “istemiyorum seni, ayrılalım” derken, benim kahpe amcığım su içinde kalmış, gel gir diyor adama… Uzun aletini ıslak apış aramda keman yayı gibi sürtüp dururken, eğilip memelerime yumuldu. Geceliğin göğsünü iki yana açmış, memelerime bıyıklarını sürtüyor, uçlarını kemiriyordu. Saçlarından tutup başını çekmeye, içimde şimşekler çaktıran meme uçlarımdaki dudaklarından kurtulmaya çalışıyorum ama ne fayda… Vantuz gibi yapışmış. Ohhh… Zaten benim de kurtulmaya niyetim yok ya… Yine de deniyorum, inlemelerimin arasında, meramımı anlatmaya çalışıyorum azgın köpeğe… Benim orospu beni dinlemiyor, belki onun siki dinler, yola gelir, bırakır beni…“Ohhhh… Yapma Cafer… Yapma… Kaç defa anlattım. Yakalanıcaz diyorum sana..”“Yapma diyosun ama, amcığın öyle demiyo Güllü hanım… Suların akıyor bacaklarından aşağı, haberin yok…”“Akar tabi kitapsız… Her yerimi mıncıklıyorsun. Ne memelerim kaldı, ne kukum kaldı ellenmedik… O sikini hangi kadına sürtsen suyu akar.. Offf… Yapma dedim… Bırak… Bırak… Aaahhh…”Ah diye bağırdım sonunda… Bacağımın birini kaldırıp sikini içime sokuvermişti çünkü… Hart diye girmişti koca yarak… Düşmemek için boynuna sarılmak zorunda kaldım. Çelik kapıya dayanan sırtım buz gibi, bacaklarımın arasında bir kor parçası… Sokup çıkarıyor durmadan, acımasızca… Benim gözler kaymaya başladı zevkten, her zaman olduğu gibi…“Bırakayım mı ha? İstemiyor musun? Zevk almıyor musun? Çıkarayım mı sikimi? Söyle…” diye hırıldıyordu kulağımın dibinde… “İs… İstemiyorum… Ohhhh… İstemiyorum işte…” Mırıldanırken boynuna sımsıkı sarılmışım kene gibi… Ellerimi beline sardım. Kurtulamaz, sikini çıkaramaz içimden… Travesti konyaaltı Çıkarmadı ama, durdu. Aleti içimde, hareket etmiyor.“Sikmicem ulan seni… Madem istemiyorsun, sikmicem orospu…”Aptallaşıp kaldım. O zevkin devam etmesi için ölebilirim o anda… Ne demek sikmemek…? Bu kez ben kalçalarımı oynatmaya başladım. İzin vermiyor, kapıya bastırdı iyice, milim oynatamıyorum. Kalıınlığı içimde, öylece, hareketsiz…“Yapma” diye omuzunu ısırdım. Canı yandı ama aldırmadı. “Bırakma… Lütfen… Devam et… Hadi…”“Yalvar ulan kahpe… Sikmem için yalvar amına koduğumun kahpesi… Amına koymam için yalvar…” Gözlerimden yaş akmaya başlamıştı, yalvardım,“N’olur… Devam et… Sik beni… Amıma koy benim… Erkeğim… Hadi… Pompala beni… Hadi aşkım… Lütfen… Sikini yediğim… Öldür beni zevkten… Hadi… Sikk… Sik ulan, sik beni…”“Bana siktirceksin yalnız… Kocan olacak pezevenge vermiyeceksin… Bu amcığa benden başkası koymayacak. Bir daha beni yalvartmayacaksın kapında orospu… Anlaşıldı mı?”“Tamam… Her şeye tamam… Söz…Hadi diyorum sana… Devam et… Sik beni aşkım… Senden başkası sikemez artık beni… Kocam bile… Hadi bir tanem… Yalvartma daha fazla, üzme beni bebeğim…”Bir ayağım yerde, bir ayağım havadaydı o ana kadar… İki bacağımı alıp kucakladı beni, kaldırdı. Boynuna asılı, çengeli dibime kadar amıma girmiş vaziyette, kucağında hoplatmaya başladı. Evin içinde yürümeye başladı. Kucağında sike sike yatak odasına gitti, yatağa yatırıp sikmeye devam etti bacaklarımın arasında… Dizlerinin üstünde duruyor, V şeklindeki bacaklarımın arasında kendine çekip bırakıyor, o şekilde sikiyordu beni… Üstümdeki geceliği de tutup yırtarak çıkardı. Vurdukça memelerim bıngıl bıngıl oynuyordu. “Oh, allahım… Ohhh… Bu nasıl zevk? Ölüyorumm anacımm… Mmmm… Geçir erkeğim… Sik beni aşkım… Ooohhh…”Bağırta bağırta sikti beni Cafer… Yarağının altında zevkten öldürdü dakikalar boyu… Mahvoldum… Sonunda içime boşaldığında ben ikinciyi bitirmiştim bile… Yan yana yatakta yattık biraz… Kendime gelmeye çalıştım. Erkeğim zıplayıp kalkmış, giyinmeye başlamıştı bile… Ben de kalktım, sabahlığımı giyip kapıya gittik. Kapının arkasında dudaklarımı kemirdi, amımı avuçlayıp sıktı.“Sözünü unutma” diyerek son kez hatırlattı. Önce ben kapıdan başımı uzatıp etrafa bakındım, kimseyi göremeyince Cafer çıktı. Yarım aralık kapının arasından tekrar dudaklarımı öptü, bıraktı. Ben kapıdan bakarken o sessizce merdivenlerin başına gelmişti. Tam o anda karşı dairenin kapısı açıldı, Müzeyyen hanım… Dedikodu kumkuması karı… Lanet…“Günaydın komşu…” dedi iğneli bir sesle… Bir bana baktı, saç baş dağılmış, sabahlığın yakasını çekiştiriyorum, memelerin yarısı, bacaklar meydanda… Bir merdivenlerde kaybolan Cafer’e baktı… Saniyeler içinde kaybolan erkeğimi görmüştü çoktan… Soğuk bir sesle,“Günaydın” dedim ben de, kapıyı suratına kapattım. Gidip kendimi yatağa attım. Dışarıya çıkıp kendini gösterene kadar, kapının dürbününden olduğu gibi seyretmiştir mutlaka bizi… Kapının önünde öpüşürken, Cafer beni mıncıklarken… Off… Bir parça zevk alabilmek, mutluluğu tadabilmek için hep bunu mu yaşayacaktım ben? Korkuyla… Ürkerek… Çekinerek… Yeter artık…Kalktım, Cafer’i aradım. Durumu anlattım ona… Ağlıyordum sürekli… Hıçkıra hıçkıra…“Aşkım… Senin evden çıktığını, kapının önünde yaptıklarımızı, her şeyi görmüştür mutlaka… Herkese anlatır bu kadın bizi… Aklıma gelen başıma geldi işte…” Sustum, hıçkırıyordum telefonda… “Sensiz yapamam ben Cafer…” dedim sonunda… “Sen olmadan ölürüm…” Bir an sessizlik oldu… Düşünüyordu besbelli…“Kaçalım…” dedi sonunda… “Bir iki parça bir şey al yanına… Kimliğini al… Bana gel… Sikeyim anasını… Ben de sensiz yapamam… Dünya umurumda değil Güllü… Bırak gel bana… Gidelim buralardan…”“Nasıl yani?” Gitmek mi? Çocuklar, benimkiler, onunkiler? Karısı? Benim kocam? Çevremiz… Bu kadar mı kolaydı bırakıp gitmek?

Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Categories: Uncategorized Tags: Etiketler: ,
istanbul travesti istanbul travesti istanbul travesti ankara travesti Moda Melanj kuşadası escort bayan etiler escort beylikdüzü escort ankara escort bayan istanbul escort bornova escort balçova escort mersin escort Hacklink Hacklink panel Hacklink panel bursa escort ankara escort burdur escort çankırı escort düzce escort gümüşhane escort karaman escort kırıkkale escort kırklareli escort kırşehir escort nigde escort ordu escort sinop escort tokat escort yozgat escort zonguldak escort bursa escort malatya escort fethiye escort alanya escort manavgat escort karabük escort osmaniye escort marmaris escort batman escort Ankara escort bayan Ankara Escort Ankara Escort Rus Escort Eryaman Escort Etlik Escort Sincan Escort Çankaya Escort hurilerim.com Escort sinop escort şırnak escort sivas escort tekirdağ escort tokat escort trabzon escort tunceli escort zonguldak escort urfa escort uşak escort beylikdüzü escort antalya rus escort escort anadolu yakası escort otele gelen escort keçiören escort etlik escort çankaya escort mamasiki.com bucur.net hayvanca.net lazimlik.net cidden.net Escort bayan Escort bayan escortsme.com anadoluyakasikadin.com kadikoykadin.com atasehirkadin.com umraniyekadin.com bostancikadin.com maltepekadin.com pendikkadin.com kurtkoykadin.com kartalkadin.com wbahis vds sunucu bahis siteleri poker siteleri deneme bonusu veren siteler güvenilir bahis kaçak iddaa