Taksici İsmet 1-5 Bölüm
Taksici İsmet 1-5 Bölüm
Selam,
İsmim İsmet,elli yaşlarında ve 30 yıldır taksi şoförüyüm.
Adana’lıyım ama 28 yıldır Antalya’da yaşıyorum.
Evliyim,uzun zaman oldu,eşimle aynı yaştayız.
Eşim ,22 yaşında babasını kaybedince,o üzüntüden ,adetten kesildi ve bu yüzden çocuğumuz hiç olmadı.
Kayınpederin vefatından bir kaç ay sonra, Antalya’ya göç ettik. Ortamdan uzaklaşalım dedik.
Biraz birikimlerimiz vardı,birazda borçlanarak 3+1 daire aldık.
Ve o günden beri aynı yerde yaşıyoruz.
Taksi durağım son 13-14 yıldır Antalya otogarında.
Arkadaşlarla iyi bir ortamda huzurla çalışıyoruz.
Günde 15-16 saat çalıştığım oluyor.Eşim de yaşlı bir teyzeye bakıyor.
Eve sadece uyumak için gidiyorum,ev değil otel sanki.
Pazar günleri çalışmam,eşimde o gün çalışmaz,o gün bizim günümüz.
Kahvaltıyı geç yapar,yatakta gazete okur,kahvemizi balkonda içeriz.
Taksi Şoförlüğü gerçekten zor bir meslek. Her nevi insanla tanışıyorsun.
Durak otogar olunca, bin çeşit kişiyle tanışıyorsun.
Temmuz ayının ilk günleriydi, sabah 9 gibi genç bir kadın ve 3 yaşındaki oğlu taksiye bindi. Yanlarında ufak bir spor çantası vardı. Mardin’den geliyorlardı. Lara’daki bir adrese gitmek istedi. Türkçesi çok kırıktı. Suriye’li olduğu belliydi. Bendede az çok arapça vardı.
Sohbete başladım,kendi dilini konuşunca,kadın rahatladı ve yüzünde bir gülümseme, bir aydınlanma oldu. Yasmina,kocasını kaybetmiş, burada uzaktan akrabaları varmış,eve bakıcı olarak çağırmışlar.Yanına oğlu Macid’i alarak gelmiş.
Hayırlı olsun diyerek kartımı uzattım,ne zaman isterse arıyabileceğini belirttim.
Lara’ya geldik ve adresteki evi aramaya başladık. Esnafa sora sora evi bulduk. Tripleks bir ikiz villa.Ev boşaltılmış, oturanlar kira,su ve elektirik ödemeden kaçmış.yan villada ev sahibi oturuyor ve kaçanlara beddua okuyordu.
Yasmina,çaresizce eve bakıyordu. Şaşırmıştı. Ne yapacağını bilmiyordu.
Taksinin ön kapısını açtım ve oturmasını istedim. Oğlunu arka koltuğa oturttum.
Hıçkırarak ağlamaya başladı. Gözyaşları durmuyordu.
Otogar yolunda bir Cafe’de durdum ve çay simit yemeyi teklif ettim.
Simitlerimizi yerken,ne yapacağını konuştuk. Mardin’e geri dönmek istemiyordu. Oradaki ortamdan kaçtığını ve birdaha orada yaşamak istemediğini,Antalya’nın büyük bir şehir olduğunu ve burada iş bulmak ve kalmak istediğini söyledi.
Gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu. Çaresizce ve korkarak etrafa bakıyordu.
Küçük oğlu,annesinin ağlamasına üzülmüş ve çay simiti zorla yiyordu.
Bu kadını ve çocuğunu sokakta bırakamazdım. Eşimi aradım ve durumu anlattım.
Eşim, hemen bizim eve gelmelerini ve iş bulup para kazanıncaya kadar bizde kalabileceklerini hatta, odanın birini isterse kirayabileceklerini söyledi.
Yasemina’ya tercüme ettiğimde şaşırmıştı ve bu kez sevinçten ağlıyarak teşekkür ederek kabul
etti.
Çay simitler bitirip bizim eve doğru yola koyulduk.
Evimize geldik,çantayı ve cocuğu kucağıma alarak kapıyı açıp ,içeri buyur ettim.
Uzun yıllardır ilk defa sabah eve geliyordum, evimizin düzenli, temiz oması bana huzur veriyordu.
Çantayı ,yatak odamızın bitişiğinde bulunan misafir odasına getirerek,burada kalabileceklerini söyledim.
Karşıdaki banyo ve sağındaki lavaboyu gösterdim. Sonra amerikan mutfaklı salona geçip evin yedek anahtarını verdim.
Anahtarı alırken elime sarıldı ve ağlıyarak elimi öpmeye başladı. Onu doğrultup,sarıldım ve sırtını okşadım.
Göğüslerini ilk defa hissettim,o an erkekliğim uyandı,ne oldu anlayamadım ama benimki göğüsleri hissedince uyanmıştı.
Yanaklarını öpüp, göz yaşlarını sildim. Üzülmemesini ve artık buarada kalabileceğini söyledim.
Ellerinden tutup banyoya götürdüm ve elini yüzünü yıkamasını veya ben çıkınca duş almasını istedim.
Evden çıkıp taksime bindim. Direksiyonun başına geçtim ve elimle benimkini dokundum, hafif sertlik vardı. Haftada bir yaptığımız demek yetmiyormuş diyerek kendi kendime güldüm.
Markete gidip yemeklik bir şeyler aldım,sebze,et,tavuk ve meyve. 1-2 saat oyalandım ve eve geri gelip kapıyı çaldım.
Yasmina kapıyı güler yüzle açtı ve elimdeki poşetleri elimden aldıp mutfak tezgahına bıraktı.
Saçları nemliydi, duş almış ama kiyafetleri aynıydı. Yedek kiyafet getirmediğini anladım .Siyah geniş paçalı pantolon, beyaz desenli bir gömlek. Gömleğe dikkatle bakarak, göğüslerini hayel ettim.
Oğlu banyodan sonra uyumuş. Getirdiğim erzaklarla, güzel bir yemek yapacağını,istersem 2 saat sonra öğle yemeğine gelebileceğimi söyledi.
Kendimi yeni evli hissetim,ve bunu ona söyledim, ikimizde kahkaha atarak güldük.
3 saat sonra yemeğe geleceğimi söyleyip ayrıldım.
Ama aklımdan o sert göğüsler çıkmıyordu. Onları ellerimin arasında sıkmak, uçlarını ısırmak ve somurmak geçiyordu. Ama nasıl olacak ki? Adana’lı adam emanete ihanet etmez ki…
Taksici İsmet – 2
________________________________________
2 saatlik taksi sürmekten sonra eve gittim, kapıyı çaldım…
O açtı.
Yüzünde bir gülümseme,yanakları hafif pembeleşmiş,bembeyaz iri dişler,kocaman siyah gözler ile bana,Taksici İsmet’e gülümsüyordu.
Ayaklarımı paspasa silerken, vücudunu inceliyordum, daha doğrusu göğüslerini,o dip diri ,sarkmamış,taş gibi olan ,ısırmalık,öpmelik,sıkmalık,koklamalık göğüsleri hayel ediyordum.
Baktı ki ayaklarımı paspas üzerinde fazla siliyorum, elimden tutarak beni içeri çekti ve kahkaha attı.
“Ayakabılarını aşındıracaksın” dedi. Eli sicacıktı. Ne demişler, eli sicak olanın kalbi de sicak olur.
Eh,diğer yerleride sicak olur tabii.
Elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim,peşimden geldi ve koşarak önüme geçti benden önce banyoya girmeye çalıştı ama tam kapıda ikimizin vücudu sıkıştı kaldı. Ne oldu demeden, banyo ipinde asılı olan beyaz bir iç çamaşır gördüm, kenarları dantelli..
“bunun içinmi koştun” dedim. Yanakları pembeden kırmızıya döndü, “evet, utanmak istemiyorum ama artık gördün” dedi. “canım bu sadece bir külot,iç çamaşır,bunda utanılacak ne var . İkimizde yetişkiniz,değil mi? Hem bu evde yaşıyacaksın,bunları aşman gerek” deyip, banyodan dışarı çıkardım ve kapıyı kapattım.
Musluğu açtım ve o hafif nemli külodu elime alıp koklamaya başladım. Haci şakir sabunu kokuyordu,onu Yasmina’nın vucudunda hayel ettim, artık dayanamıyordum, küçük ismet şaha kalkmıştı,pantolonu indirip banyonun kenarına oturdum…
Elime Yasmina’nın külodunu aldım ve aletimin üstüne koyarak 31 e başladım..gözlerimin önünde o muhteşem göğüsler,yuvarlak dışa doğru çıkık kalçalar..Ellerim üstünde gezinirken,kıpır kıpır olan vücudu,dimdik göğüsleri ve Haci şakir sabunu kokan kukusunu hayel ettim..Dilim ,dudaklarım her yeri öpüp ,dişlerimi yumuşak etlere geçirip hafif ısırıyordum,”Sok artık “ diye mırıldandı, sokmamak için direniyordun,çünkü hemen patlıyacaktım,kafasını sürtmeye başladım…ve geldim…ama ne gelme..inanılmaz bir zevk,uzun zamandır bu kadar zevk almamıştım, bacaklarıma, baldırıma kramp girecek kadar zevk almamıştım..
Hafif nemli olan külot,spermle kaplanmış ve daha çok ıslanmıştı. Birden kendime şaştım, çünkü küçük İsmet halen dim dik ayaktaydı..Gözünü bana dikmişti..Genelde geldikten sonra gözünü aşağıya dikerdi,ama yok, bu sefer devamını ister gibiydi.
Elimi ve külodu tekrar yıkayıp,suyunu iyice sıktım ve tekrardan ipe astım. Yüzümü iyice yıkadım. Acıkmıştım. Gömleğimi ve pantolonu düzeltikten sonra Mutfağa geçtim, masanın başında ayakta beni bekliyordu. Masada bir tek servis vardı, sadece bana hazırlamıştı.
“Sen yemiyecek misin” diye sordum, “ seninle yiyebilirmiyim” diye sordu. “tabii ne demek, sorman bile hata” dedim.
Aldığım sebzeler ile etli türlü yapmıştı, yanında bulgur pilavı ve salata vardı.
İkimiz affiyetle ikişer tabak yedik. Demek ki iyice açıkmışız. “Cay mı kahve mi” diye sordu.
İkimize kahve yapmamızı benimkinin az şekerli olmasını istedim ve masayı toplamasına yardım ettim. Çok şaşırdı, bir erkek nasıl olurda masayı toplardı, bu onun için bir ilkti.
Kahveyi yaparken ben tekrar banyoya gitim ve küçük İsmet’i yokladım..gözü halen yükseklerdeydi.
Allahtan bol Pantolon giymiştim. Belli olmuyordu.
Kahve içmek için mutğa döndüm, kahveler hazırdı bile..Masaya oturduk,kahveleri karşılıklı içmeye başladık. Tek kelime etmeden bakıştık ve birbirimize gülümsedik. İkimizde utanmıştık.
Kahve içip kalktım. Artık taksime geri dönmeliydim. Kafamı dağıtmam lazımdı.
Otogara doğru yöneldim, tam durağa girerken bitişik oteldeki bell boy beni durdurdu, Alanya’ya gitmesi gereken müşterisi olduğunu ve benim götürmemi istedi. Belboy arka kapıyı açtı ve müşteri otelin merdivenlerinden inerek taksiye geliyordu. Sanki ağır çekimli bir film gibiydi..
daracık etekli,dahada daracık bir gömlekle,altında sütyeni olmayan bir sarışın affet taksiye doğru geliyordu. “Kilima var?” diye sordu,bende kafamı olumlu salladım,ama gözlerim o sıkışan göğüslerin üstündeydi.pembe uçları besbelliydi.Arka kapıyı kapatıp,öne geçti oturdu.
“ben kilimayi çok severim” dedi. Belboyu çağırdım ödemeyi kimin yapacağını sordum.
Sarışın afet hemen söze girdi,” ben sana 200 dolar verecek, sen beni Alanya birak” çantasını açıp içini kurcalamaya başladı, parayı çıkardı ve bana uzattı. Parayı alıp “Spastiva” dedim.
“Sen var ruşki bilmek?”
“yok,yok,sadece teşekkür ederim mi bilirim, birde çok güzelsinizi bilirim” dedim.
Saçlarına kimanın soğuk havası vuruyordu, hafif kalkık burnu,sap sarı kaşları ve o kadarda sarı saçlari, inci gibi beyaz dişleri ile bana gülümsedi.
“siz Türkler çok seks var, sadece seks var” dedi.
“ evet “ dedim.. “sadece seks var”…
Antalya trafiğinde yavaşa yavaş gidiyorduk. Yaz oldğundan trafik çok kalabalık tı. Bitmek bilmeyen yol tamiratları bizleri bıktırıyordu. Saat 4’e geliyordu ve daha en az 2 saat gidiş,2 saat dönüş vardı.
Akşam 9 dan önce evde olamıyacaktım, birden mideme bir sancı girdi. Yanımdaki sarışını unutup, gözlerimin önünde Yasmina belirdi. Eve gitmek için can atıyordum.
“Arabada muzik yok?” diye seslendi sarışın güzel. Radyoyu açtım ve kanal seçimini ona bıraktım.
Çok gürültülü bir tekno müziği açtı, ve koltukta dans etmeye başladı. Kafasını sağa sola çevirirken saçları yüzüme çarpıyodu, kamçıyla vurar gibi yüzümü yakıyordu…
Elimle beyaz sütun gibi bacaklara dokunarak yavaş olmasını istedim..müziği biraz kıstım.
Kaşlarını çatarak bana şımarık bir çocuğun baktığı gibi baktı.
“sen müzik sevmek yok?”..
“yok sadece seks” dedim…aman tanrım, bu sözler ağzımdan kendiliğinden çıkmıştı.
Bu kadar yıldır esnafım, hiç bir müşteriye yan gözle bakmış biri değilim, bunu nasıl söyledim, kendimden şaştım..bu bugün ikinci kere oluyordu.
“tamam seks 100 dolar” dedi
“müzik 50 dolar” dedim…şaştı kaldı..
“müzik elli dolar??”
“evet,müzik elli dolar, 2 saat müzik, 15 dakika seks” dedim..
“tamam” dedi..ve müziği sonuna kadar açtı…
Aman Allahım, bana ne oluyordu..bugün kısmetim açılmıştı..belk**e Yasmina’ya yaptığım iyiliğin ikramiyesiydi bu sarışın afet.
Antalya’dan çıkmıştık, Belek yolu üzeriydik, Aklımda kalan bir pansiyon vardı, ana yola 3-400 metre içerde. Yerini hatırlıyarak sağa döndüm ve pansiyonu gördüm.
Arabayı durdurdum ve başımla pansiyonu gösterdim. Ok deyip kapıyı açtı,beraber pansiyona yöneldik. Pansiyon sahibi beni hatırladı ,selamlaştık. 1 saat için bir oda istedim,gülerek bize yol gösterdi ve dipteki odanın kapısını açıp anahtarı bana verdi.
Odaya girdik, yatağa oturdu ve yatağın sertliğini kontrol etti ve klimayı hemen en son hıza getirdi.
“sen düş girmek” dedi..
Banyoya girdim, cebimdeki paraları banyoya sakladım duşumu aldım..Küçük İsmet hazır kıt-a duruyordu..Kalbim 1500 hızla atıyordu..Eşimi aldatmıyalı yıllar olmuştu.
Havluyu belime sararak yatağa geldim. Elince cep telefonu ile mesaj yazıyordu.
Telefonu bıraktı,ve belimdeki havluyu çıkardı,benimkini hazır görünce gülümsedi.
Çantasından çıkardığı prezervatifi yavaşça geçirdi.
Başına öpücük kondurarak emmeye başladı..bir eliyle daşşaklarımı okşuyor,diğer elimle kalçalarımı sıkıyordu. Hepsini ağzına almıştı, yanaklarıni bile hissediyordum.
Öğlen çektiğim 31 işe yaramıştı, en az 5 dakikadır tempolu bir şekilde beni emiyordu.
Ellerimle saçlarını ve göğüslerini okşuyordum. Ayağa kalktı eteğini ve gömleğini çıkardı.
Bu muhteşem affet karşımda çırıl çıplaktı. Kukusu tüysüzdü, göğüsleri , vücuduna göre kocaman duruyorlardı.
Elimi tutup,beni yatağa sırt üstü yatırdı,ve beni tekrar yalamaya başladı…bu sefer temposu daha yavaştı. Sonra aletimin üstüne çömeldi, 2 parmağını ağzıma soktu,ne istediğini anlamıştım,parmaklarını tükürükle ıslattım, elini amına doğru götürdü ve tükürüğümle ıslattı.
Küçük İsmetin başını önce sürttü ve sonra yavaşça oturdu. Tamamını alması 1 dakika sürmüştü, o kadar yavaş yavaş içine alıyordu ki. Aman tanrım, sanki sobanın içine girmiştim, sicacıktı..resmen yanıyordu. Yüzüne baktım, kaşlarını çatmış, gözlerini sımsıkı kapatmış, dudaklarını ısırıyordu.
Tam dibine kadar girmiştim, vajina kasları ile sanki bana 31 çekiyordu,hemde hiç hareket etmeden.
Sadece vajinal kaslarını kullanarak. Bu yaşta, bu yetenek, helal olsun valla.
Ellerim boş durmuyordu, göğüslerini kalçalarını, götünün deliğini,her tarafını elliyordum.
Yavaş yavaş, hareket etmeye başladı, önce ileri geri , daire çizerek, klitorisini bana sürterek sonra tempoyu hızlandırarak, aşağı yukarı inip çıkmaya başlamıştı. Bende ellerimle göğüs ve kalçalarını tutarak destek oluyordum.
Bu pozisyonda 10 dakika gibi devam etti. Sırtı ter içinde kalmıştı. Yorulduğunu anladım, gövdesini bana doğru çekip,onu altıma aldım…..
___________
Taksici ismet – 3
________________________________________
Bu pozisyonda 10 dakika gibi devam etti. Sırtı ter içinde kalmıştı. Yorulduğunu anladım, gövdesini bana doğru çekip,onu altıma aldım…..
Belinin altına yastığı koydum ve bacaklarını dizilernini altından tutarak karnına dayadım.
Görüntü inanılmazdı. Yıllar evel bu görüntüyü bir porno dergisinde görmüştüm.
Beyaz bacakların arasında pembe bir yarık, dış dudağı belli belirsiz, iç dudaklar yok gibi.Kenarları hafif kızarmış,nemli,çok fazla nemli bir kuku..inanılmaz sulanmış.
Küçük İsmetin başını,klitorise bastırarak sürtmeye başladım. Elleri ile göğüslerini okşamaya, uçlarını sıkmaya başladı. Gözleri aşağıya bakıyordu, hareketlerimi izliyor, tahrik oluyordu.
Kafasını deliğe dayayıp, birden kökledim, sonra yavaşça çıkarıp,tekrardan sert bir şekilde tekrar kökledim.2-3 dakika boyunca bunu tekrarladım..
Artık dayanamıyordum, gelmek üzereydim., başı şişmiş, zonkluyordu..
Turnaklarını baldırıma batırdı,hızlanmıştım, artık dönüşü olmayan bir yola girmiştim.
Kimse beni durduramazdı, yatağın gıcırtısı,hızlı nefesimize eşlik ediyordu., tüm gücümle üstüne abanıyordum, altımda eziliyordu,göğsüm,göğüslerini eziyor, nefesimi ensesine veriyordum,nefes alırken,onun portakal çiçekli parfümünü ciğerlerime çekiyordum,ben ise ter kokuyordum, ter ve seks.
Odadaki klima yeterli gelmiyordu, sırtım,bacaklarım kasıklarım ter içindeydi.
Patlarken onu tekrar görmak istedim ve kollarımın üstüne doğruldum.
Son 10 saniye,sonra kendimi tutmayacak ,patlayacaktım.
Tırnakları halen baldırımın üstündeydi. Tırnaklar derimin altına girmişti, inşallah iz bırakmazdı.
Son 9 saniye, göğüsleri ve vücudunun üst kısmı kızarmıştı, zevk aldığı belliydi..
Son 8 saniye, nefesini burundan alıp, ağzından veriyordu, kaşları çatık, gözleri kapalıydı..
Son 7 saniye, kim bilir aklında hangi erkek geçiyordu, beni hayel edecek değil ya..
Son 6 saniye, odada yankılanan, şap-şap-şap sesleri, kasıklarımızın birbirine çarpması,yatağın gıcırtısını bastırmıştı..
Son 5 saniye, gözlerim aşağıya doğru yöneldi..
Son 4 saniye, aletim son hızla vajinaya girip çıkıyordu, aynı bir piston gibi..
Son 3 saniye, prezervatif o kadar ıslanmıştı ki, odanın ışığında parlıyordu..
Son 2 saniye, bu görüntü beni daha çok tahrik etti..
Son Saniye…Büyük patlama, big-bang, mutlu çok mutlu son…kasıklarımı sıka sıka acımaya başladı
…Sonra üstüne yıkıldım, terli vücudum terli vücudla buluşmuş ve tek bir tüm olmuştuk.
Kollarını baldırımdan çekti ve tırnaklarını sırtımda dolaştırarak başımı tuttu ve titrek,yorgun,mutlu, haz almış,doymuş bir sesle “ bu seks çok iyi..”.
Başımı bıraktı ve beni omuzlarımdan iterek düşa gitmemi istedi.
Terli vücudumuz,yapışmıştı,zor ayrıldık ve gülüştük.
Duş için kalktığımda,gözüm prezervatife ilişti, içi spermle dolmuşu. Vajinasından akan beyaz sıvı yastığı kötü ıslatmıştı.
Yatakta yatan beyaz dilberin açık duran bacaklarını okşadım, ellerim kukusuna gitti.başparmağımla klitorisini okşayıp,hafifçe bastırdım. Birden orayı öpesim gelmişti. Niyetimi anlamış olacak ki,
“Bir kere öp yeter”dedi.
Ellerim ile dış dudakları ayırdım ve şişmiş olan klitorisinin kafasını ortaya çıkardım.
Dudaklarımı üstüne değdirdiğimde, bacakları bir kapan gibi kapandı, kafamı sıkıştırdı,kulaklarım ağırmıştı, ama niyetimden cayacak gibi değildim. Dilimi ıslak yere değdirdim,ve somurmaya, emmeye başladım. Ağzımın altında,az önce içinde olduğum tatlı bal kutusu vardı. Dudakları ve klitorisi şişmiş ve dahada şişecekti. “Dur” diye bağırdı,saçlarımı çekiyordu ama bacakları halen kafamı sıkıştırmıştı, kafamı çıkarmam mümkün değildi. Dudaklarım ve dilim hareket halindeydi.
Dilim daireler çiziyor,dudaklarım ise somuruyordu. Bir elim göğsünü sıkıp okşuyor, diğer elim kalçasını sıkıyordu.
Birden,sanki elektirik çarpmış gibi vücudu kasıldı,bacakları arasında kafamı daha sıkıştırdı, Geliyordu…dalgalar halinde geliyordu..tiriyordu,tüm vücut titriyordu.
Karnı,inip çıkıyor,vücudu yay gibi gerilmişti.
Sonra birden gevşedi ve bacaklarını araladı. Kulaklarımdan tuttu ve başımı kaldırdı.
Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı. Mutlu olmuştu, tatmin olmuştu. Gözleri bana minnet dolu bakıyordu.
Hayatımda ilk defa seks sonrası bir kuku yalıyordum,tabii en büyük etken prezervatif takmamdı.
Yoksa ,bırak yalamayı, parmaklarımı bile sokamazdım. İnsan neden kendi sperminden iğrenir, hiç anlamadım.
Son bir öpücük kondurarak banyoya gidip duşumu aldım. Prezervatifi çıkardım ve İsmetimi güzelce sabunladım,temizledim. Sakladığım parayı tekrar cebime koydum ve odaya girdim.
Bizim rus kız giyinmiş, aynaya bakarak,rujunu tazeledi ve saçlarını taradı.
Cebimden 50 dolar çıkardım ve eline verdim. Gülümsedi ve parayı çantasına attı.
Odadan çıkıp, pansiyon oda parasını ödeyip, takside beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra geldi tekrar öne oturdu ve radyoyu son ses açtı. Kulakları delen bir tekno müziği taksiyi doldurdu.
Trafik dahada sıkışık olmuştu ve 30-40 km hızla ilerlemeye başladık.
Müziğin ritmine uyarak koltuğunda dans ediyordu, eteği yukarıya doğru sıyrılmıştı.
Elimi bacaklarına atınca,elime vurdu “Stop” diye bağırdı.Canım onu okşamak istiyordu. Daha en az 1 saat yolumuz vardı.
Cebimden 50 dolar çıkardım ve ona uzattım..
Birden gözleri ışıldadı,parayı ışık hızıyla elimden kaptı ve eteğini çekerek, poposunu koltuğun kenarına getirdi ve bacaklarını ayırdı.
Sağ bacağını, sağ kapıya dayadı, sol bacağını, direksiyonun hemen yanına dayadı..
Taksici İsmet -4
________________________________________
Cebimden 50 dolar çıkardım ve ona uzattım..
Birden gözleri ışıldadı,parayı ışık hızıyla elimden kaptı ve eteğini çekerek, poposunu koltuğun kenarına getirdi ve bacaklarını ayırdı.
Sağ bacağını, sağ kapıya dayadı, sol bacağını, direksiyonun hemen yanına dayadı..
Arabayı sağ şeritte getirdim ve hızımı ayarladım, ortalama 70-80 km/s gidiyordum.
Bu saate bu hız çok düşüktü ve her araç beni solluyordu,hatta bir kaç kendini bilmez arkadan selektör yapıyordu. Salak şey, ne yaptığımı bir bilse, esas duruşa geçerdi.
İki parmağımla dudaklarını ayırdım, orta parmağım keşfe çıkmıştı.
Islaklık daha olduğu gibi duruyordu,parmağım zorlanmadan içine kaydı, Ohhhh diye bir ses duydum…İçerisi sicacık ve yumuşacıktı, Vajina girşinde kızlık zarının kenarlarını parmaklarımla sıkıştırdım ve iki parmak sonuna kadar soktum, parmaklarımı aşağı yukarı hareket ettiriyordum.
Emme basma tulumba gibi, şop-şop-şop diye ses geliyordu. Sonra tüm parmaklarımı çıkardım ve klitorisine bastırarak ufak daireler çizmeye başladım, ara ara hızlanıp,bazen yavaşlıyordum.
Sonra 3 parmağımı deliğine dayadım,bana baktı ve gözleri gözlerime “yapma yalvarırım,yaparsan 4-5 parmak isterim” der gibiydi. İsmet bu, zoru sever. Yavaş yavaş 3 parmağı sıkıca birleştirerek içine soktum,bir iki alıştırmadan sonra parmaklarımı açtım, artık 3 parmak açık bir şekilde vajinasına girip çıkıyordu..Nefes alması hızlanmıştı.
Bu yoğun trafikte,ışıklara yakalanamadan ilerliyorduk, bizi sollayan bir kaç kamyoncu arkadaş kornalarına basarak tebrik ettiler.
Üç parmağım girip çıkarken, avucumun içi ile klitorisini vurup bastırıyordum.
İnanılmaz bir zevk alıyordu. Arabanın içinde, tekno müziği eşliğinde,vajinasına giren 3 parmak onu zevkin doruklarına çıkarmıştı.
Zevk suları akana kadar, durmadan, sert darbelerle parmaklarımla onu getirdim.
Koltukta doğruldu ama parmaklarım halen içindeydi, eliyle 2 işareti yaptı, parmağımın birini çıkardım ve içini okşamaya başladım,nazikçe,bir bebeğin başını okşar gibi, vajinanın üstündeki et parçasını parmaklarımın arasında sıkıyordum, uzmanlar oraya G noktası diyorlarmış…
Baş parmağım ile klitorisini okşuyordum. “yeter” dedi ve elimi vajinasından çekti ve parmaklarımı ağzına götürüp parmaklarımı bir bir emdi,yaladı ve temizledi.
“Akşam çok seks var, yeter “dedi.
Elini pantalonumun önüne attı, küçük ismet’i yokladı. Hafif sertleşmişti. Koltuğunda yan döndü ve Pantolon fermuarımı açtı, kemerimi çözdü ve külodumun içindekini çıkardı ve okşamaya başladı.
İsmet’im ayaklanınca, başını eğdi ve somurmaya başladı. Önceleri yavaşça somurdu ve gittikçe hızlandı, ve başını çekmeyi düşünmüyordu, beni ağzında patlatacaktı,bende patlamak için can atıyordum.
Hiçbir kızın veya kadının ağzına gelmemiştim, eşim bile son anda çekilirdi.Bir defa bir kaç damla yutmuştu ama iğrenmişti, lavaboya koşup kusmuştu.
Bu benim için bir ilk olacaktı, aynı bekareti kaybetmek gibiydi,heyecanlanmıştım.
Dil darbeleri son noktayı koydu ve ağzının içine fişkırtıyordum,somurarak yutuyordu.
Kasıklarım ağırmaya başladı, bir günde, daha doğrusu bir kaç saat içinde üçünce kez belim gelmişti.
Aletimi bir güzel somurarak temizledi ve külodumun içine geri koydu ve doğruldu. Aynaya baktı, saçlarını düzeltti ve çantasından rujunu çıkardı ve tekrar dudaklarına sürdü.
Bir iki dakika sonra nefesim normalleşti ve hızımı arttırdım,110-120 km/s çıktım.
Alanya’ya vardık ve çarşıdaki Hancı pastahanesine bıraktım. Arabadan inerken, yanağıma bir öpücük kondurdu bende ona kartımı uzattım. Kartı çantasına attı ve arabadan uzaklaştı. Yürümesine baktım eğer bana bir kez dönüp bakarsa, onu tekrar göreceğimden emindim.
Yürüdü,yürüdü…gitti. Dönüp bakmadı..üzüldüm. Bakmasını ummuştum.
Ben ne salağım,yarabbim, o nasıl benim taksime müşteri olarak bindiyse, bende ona müşteri olarak bindim, sonuçta bu bir ticaret. Ben paramı aldım, o da parasını aldı.
Allah var, iyi bir alışverişti.
Saat 19:45 olmuştu, artık eve dönme zamanı gelmişti. Birden aklıma Yasmina geldi ve tekrar heyecanlandım.
Bizim hanım eve gelmiştir ve onunla tanışmıştır. Umarım anlaşırlar, gerçi eşim iyi arapça bilir, ama yıllardır evde tek başımıza yaşıyoruz. Beklenmedik zamanda gelen bir tanrı misafiri,inşallah düzenimizi bozmaz. Büyük umutlarla eve dönüş yoluna koyuldum, 1,30 saatlik yolum vardı.
Telefonum çaldı, arayan eşimdi. Eve gelirken tatlı tuzlu kuru pasta almamı istedi.Alt komşular misafirliğe geleceklermiş. Tamam dedim ama beynimden vuruldum. Alt komşumuz Fahri bey ve cazgır eşi Mukaddes ler geliyordu. Fahri bey tam bir psikopat, mahallenin tüm kadınlarına yan gözle bakan,parası olan ve hava atmayı seven emekli bir albaydı.
Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü misali, neden geliyorlardı?
Tabii ya… Yasmina için.
Kart zampara kadıncağızı gözüne kestirmiştir.
Ama yedirtmem ben onu.
Yasmina benimdir.
__________________
taksici ismet – 5
________________________________________
Telefonum çaldı, arayan eşimdi. Eve gelirken tatlı tuzlu kuru pasta almamı istedi.
Alt komşular misafirliğe geleceklermiş. Tamam dedim ama beynimden vuruldum. Alt komşumuz Fahri bey ve cazgır eşi Mukaddes ler geliyordu. Fahri bey tam bir psikopat, mahellenin tüm kadınlarına yan gözle bakan,parası olan ve hava atmayı seven emekli bir albaydı.
Yolumu Kundu bölgesine çevirdim. Güzel pasta yapan antepli bir abimiz vardı.
Celal ustaya uğradım, 2 kilo kadar karışık kuru pasta ve1,5 kilo fıstıklı baklava aldım.
30 dakika sonra eve vardım, taksiyi park ettim ve apartmana girip evimin kapısını çaldım.
Yıllardır evimin kapısını çalmamıştım. Genelde eve geldiğimde ya hanım uyur yada bakıcılık yaptığı evde yatılı kalırdı. İçim bir tuhaf oldu. Ama şu bir gerçek, bu lafım bekarlık sultanlıktır diyenlere, evde kapıyı açan birinin olması çok rahatlatıcı ve keyif verici. Evde seni bekleyen birileri var demektir.
Kapını arkasında terlikle koşan ayak seslerini duydum, bu bizim hanımın ayak sesleri değildi, bu benim Yasmina’nın ayak sesleriydi.
Onu görmek için sabırsızlanıyordum. Kapı açıldı ve işte karşımda, siyah saçlarını at kuyruğu yapmış, yanakları hafif pembemsi, iri siyah zeytin gözlu, iri göğüslu ve dışa çıkık yuvarlak poposu ile Muhteşem güzellikte bir arap kadını…Yasmina.
Aman tanrım ,o ne gülümseme..girişte bulunan terlikleri önüme yerleştirdi, poşetleri elimdan almak için eğildiği an gömleğinin yakasının arasından süt gibi beyaz ,pamuk gibi,alttan sütyenle destekli ,o muhteşem göğüsleri görme fırsatım oldu. Poşetleri hemen bırakmadım, manzaranın keyfini çıkarmaya niyetliydim.
Poşetleri aldı ve içeri geçmem için kenara çekildi. Saygılı bir kadındı. Ama o kadarda güçlü bir karektere sahip olduğu,davranışından, oturuşundan belliydi.
İyi akşamlar deyip, salona yöneldim,gelen misafirleri selamladım ve elimi yüzümü yıkmamam için Müsaade istedim.
Banyoda asılı duran iç çamaşır yoktu.galiba giymişti. Yasmina’nın külot ve sütyenli görüntüsü aynada yansıyordu, bana bakarak dans ediyordu.arap müziği eşliğinde striptiz yapıyordu.
Yavaşça sütyeninin askılarını omuzlarından indirdi,askılar omuzlarında iz yapmıştı.Kollarını arkada birleştirip kopçayı açtı, açılan kopçadan sütyen kenarları aşağı düştü ama bir eli sütyenini alttan tutuyordu, iki eli ile göğüslerini kavradı ve yavaşça sütyenini indirdi….
Taş kadar sert, pamuk gibi yumuşak, kahverengi uçları ve dikleşmiş başlarını yüzüme sürtüyordu.
Mis gibi kokuyordu, vücudundaki koku ,parfum ile banyo sabunu ile karışmıştı.
Ellerimle o göğüsleri kavradım ve ağzıma götürdüm. Uçlarını somurmaya, emmeye başladım.
Elleri ile başımı bastırıyor, nefes almakta zorlanıyordum. Dudaklarım dudaklarını aradı..
Ellerimle yüzünü tuttum, saçları dağilmış,yanakları kızarmıştı. Dudaklarını ezercesine yapıştım ve öpmeye başladım. Dilim dilini arıyordu ve buldu.Gözleri kapalıydı. Nefeslerimiz birbirine karışmıştı. Birden bacaklarım arasında elini hissetim, pantolonun üstünden beni okşamaya başladı.
Beni duvara dayadı ve önümde diz çöktü. Yüksek topuklu ayakkabısı ile çok seksi duruyordu.
Sabah ipte asılan külot üstündeydi ve kalçaların arkasına girmiş,alt tarafı ıslanmıştı.
Kemerimi çözdü ve fermurımı açıp külodumla birlikte indirdi. Birden ayağa kalktı ve bana bir tokat attı. Ve banyodan koşarcasına kaçtı. Ne olduğunu anlamamıştım, Küçük, kısmetli İsmet’e baktım, üzerinde kırmızı ruj izleri vardı….
Lavabonun musluğu hava yapmış ve üstüme su fışkırtmıştı, önüm sırılsıklam olmuştu.
Musluğu kapattım ve kemeri çözüp,fermuarı açtım, külodumun üstünde gerçektende kırmızı ruj izleri vardı, gördüğüm hayelmi gerçekmi,şaşkın şaşkın aynada kendime bakıyordum.
Yatak odasına gidip temiz iç çamaşırı aldım ve değiştirdim, eskisini,banyodaki apartman boşluğuna bakan pencereden aşağı attım.
Elimi yüzümü yıkadıktan sonra salona yöneldim. Çay servisi yapılmış, sohbet tam gaz gidiyordu.
Misafirlere tekrar bir hoş geldiniz dedikten sonra, her zamankı koltuğuma oturdum.
Sevgilim elinde bir bardak çay ile geldi ve bana uzattı. Önümdeki sehpada aldığım kuru pasta ve baklava vardı.Ondan ,kuru pastaları almasını ve biraz daha baklava vermesini istedim, kuvvete ihtiyacım vardı.Fahri beyde aynı düşüncede olacak ki, biraz daha baklava istedi.
Mukkades hanım, makineli tüfek gibi konuşuyordu. Aslen İstanbul Moda’lı , gençliğinde güzel olduğu belli olan Mukkdes,kültürlü bir o kadarda cazgır bir kadındı. Yaşının rağmen,vücudu pek bozulmamıştı. 60 küsür olan yaşı,40-45 gösteriyordu, bakımlıydı. Fahri bey bunu fazla hor kullanmamış galiba. Fahri bey demişken, sitemizin başkanıydı. Asker olduğundan biraz fazla emirvakiydi. Güzel bir bayan görünce, yelkenleri suya iner,normal bir beyefendi olurdu.
Yasmina ,ikimizde baklava servisi yaptı ve sandelyeyi çekip,hanımın yanına oturdu.
Çocuk galiba yatıyordu.
Fahri bey, benimle havadan,sudan,politikadan konuşurken,gözleri devamli Yasmin’ya kaçıyordu.
Bende bakışlarını yakalamamaya çalıştım.
1 saatlik sohbetten sonra Müsaade istediler ve hanımla onları yolculadık. Yasmina mutfakta bulaşıkları yıkamaya başlamış,etrafı topluyordu.
Yasmina’ya iyi geceler deyip,eşime yatacağımı söyledim,kulağına onu yatakta beklediğimi söyledim. Hafif kızardı ve başıyla Yasmina’yı gösterdi. Odaya geçip,üstümü çıkardım ve fanila ve şortu giydikten sonra banyoya girip güzel bir duş aldım. Küçük İsmet’i bir kaç kez sabunladım.
Kurulanıp,yatağa girdim. Birkaç dakika sonrada eşim geldi. Banyo yaptığımı görünce,temiz iç çamaşırlarını alıp, banyoya yöneldi. Yaklaşık yarım saat sonra geldi. Geceliğini giymiş,altına seksi bir iç çamaşır giymişti. Sütyensiz göğüsleri halen bu yaşına göre dimdikti. Hiç çocuk doğurmadığından vücudu bozulmamış, göğüsleri sarkmamıştı.
Odanın kapısını kapattı, ilk defa odamızın kapısı kapandı. Pencere açık, perdeler çekikti. Dağdan gelen tatlı serin bir esinti vardı.
Benimle konuşmak istediğini söyledi. Ben ise ,yorgun olduğumu,fazla gücüm olmadığını, sadece sevişmek istediğimi ,isterse sabah konuşabileceğimizi söyledim. Geceliğini ve iç çamaşırını çıkarıp yatağa yanıma uzandı.
Seks hayatımız fazla renkli değildi. Eşim tutucu bir ailede büyütülmüş,seks hakkında hiç bir şey bilmeyen bir kızdı. Ben onun ilk ve son erkeği olacaktım. Oysa ben onu daha 3-4 saat evvel,hem hayellerimde hemde gerçekte aldatmıştım. Eşim, hiç orgazm olmazdı, sadece benim zevk almamdan hoşlanır,yatakta çok pasifti. Birkaç kez porno film izletmek istedim,şiddetle karşı çıkmış bu tip şeylerden hoşlanmadığını,seks, iki kişi arasında yapıldığını ve bunun gizli bir şekilde yapılması gerektiğine inanıyordu. Nişanlandıktan 5 ay sonra, zar zor kuytu bir yerde öpebilmiş, göğüslerini sıkabilmiştim. Nişanlıyken, sinemada,elini pantalonumun üstüne bir kez koymuş değildi. Düşünün. Evlendikten sonra onu ancak çıplak görebildim.
Komidinin ışığın açtım, onu yatakta çıplak görmek istiyordum. Ellerimle göğüslerini okşadım ve yavaşça kadınlığına indim. Bacaklarını kapattı,sadece sokmamı istedi. Benimki sertleşmemişti. Şefkat istiyordu, yatakta diz çökerek ağzına dayadım. Eliye pompalayıp ağzına aldı,emmeye başladı. Ellerim boş durmuyordu, parmaklarım bacakların arasından kendine yer yapmış,ıslanan vajinayı okşuyordum. Klitorisine baskı yapmaya başladım ama bu fazla etkili olmyordu.
Hemen 2 parmağımı kukusuna sokup çıkarmaya başladım. Öğlenki vajinadan oldukça uzaktı.
Dolgun dış dukaklar, ve dışa taşmış iç dudakları vardı. Anal günah olduğu için bizde yasaktı.
Ama okşamama izin veriyordu. Yalatmaya asla. Arka kapı kutsaldı, okşanır ama yalanmazdı.
Kukusunu yalamak için ağzından çıktım, tam sertlik yoktu ama, oraya rahat girerdi.
Beni hemen üstüne çekti, ve bacaklarını belime doladı. Bir eliyle yoklayarak benimkini içine aldı.
Tam sertliğe ulaşmadığımdan, girip çıkarmaya zorlanıyordum.
“Yorgunsan,istersen sabah yapalım “dedi.
Altımdaki kadını incelemeye başladım. Hayatını bana adamış,sadece zevk için birlikte olduğum kadındı. Birden aklıma zarf atmak geldi.
“Fahri beyin sana bakışlarını görmedim sanma “ dedim.
Birden kukusu ıslanmaya başladı,ıslaklık artmıştı.
“Ne diyorsun sen,o daha çok Yasmina’ya bakıyordu..” dedi.
“Yok,canım,daha neler, seni kıskandırmak için ona bakıyordu,ama gözleri asıl senin üstündeydi.”
“ Sen ciddimisin ,hem niye kıskanayım ki?“diye sordu.
“ Niye, sen daha önce farkına varmadın mı yoksa?” dedim.
“Bir kaç kez bakışlarını yakaladım,ama yüz vermedim,zaten bu işlerlere ilgilenmem,sen bana yetersin” dedi.
Dedi,ama, nefes alışı değişmişti. Kukusu iyice ıslanmış,benimki girmeye zorlanıyordu.
Çok kayganlaşmıştı. Heyecanlandığı belliydi.
Beni sırt üstü yatırdı ve ağzına almaya başladım.
69 yapmaya zar zor ikna ettim. Bacaklarını başımın üstünden attı, ve kukusunu yüzüme yaklaştırdı.
Dilim, nemli deliğe girip çıkmaya başladığında, benimkini emip, somuruyordu.
Ellerimle kalçalarını ayırdım, kahverengi deliği gözümün hizasındaydı.
Baş parmağımı vajinasında ıslattım ve götünü ıslak ıslak okşamaya başladım.
Emme hızını arttırmaya başladı. Sertleştirip,hemen içinde hissetmek istiyordu.
Baş parmağım, götüne girmeye başlamıştı, hiç dirençle karşılaşmadan, genelde poposunu çeker, parmağımı çıkartmamı isterdi.Ama bu sefer farklıydı. Bu görüntü beni azdırmıştı. Küçük İsmet hareketlendi ve sertleşmeye başladı. Yatağın kenarında dört ayak durmasını istedim. Bu sefer niyetim farklıyı, karımın götüne tecavüz edecektım. Yan odada kalan birileri olduğundan, bağırma gibi bir lüksü yoktu.
Kalçalarını ayırdım, amından sular damlıyordu. Göt deliği hafif genişlemiş, kolayca açılıyordu.
Sikimi amına dayayıp, kökledim. Elleri,yatak çarşafını sıkmaya başladı, Ohhh,ohhh diye ses çıkarıyordu. Sert bir şekilde girip çıkıyordum. Ama asıl amacım bu göte sahip olmaktı.
Parmaklarımı tükürükledim ve 2 parmağımı yavaşça götüne soktum..Ayyyy, diye ince bir ses çıktı ama sonra yerini ohh ohh lara bıraktı. Sikim amında girip çıkarken, 2 sonra 3 adet parmak göt deliğini alıştırıyordu.
Artık götten yemeye hazırdı. Yavaşça amından çıkardım,kalçaları daha fazla açmasını ve popsunu yukarı kaldırmasını istedim. Aynen bir köle gibi dediğimi yaptı.
Nefesim kesilmişti, heyecan doruktaydı.. Sikimin başını göt deliğine dayadım, geri çekilme hareketini kolumla durdurdum. Yavaşça götüne bastırdım. Kafası kolayca girdi, santim santim götünün içinde ilerliyordum. Nefesimi tutmuştum, ve ne tepki vereceğini merak ediyordum.
Dişlerini çarşafa geçirmiş,ısırıyordu, diğer eliyle baldırımı tutarak, sonuna kadar girmemi engellemek ister gibiydi. Ama artık kapı açılmıştı.
Karımın ikince bekaretini almıştım.
Alıntıdır……
Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Bir yanıt yazın